İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Arkadaşlık güzeldir… Paylaşmak daha güzel…


Yazan: Songül Bozacı

Ödüllü yazar ve çizer Katy Hudson kitapları ile çocukların kitaplıkları daha bir zenginleşecek. Ben yazarı bu seri ile tanıdım ve çok sevdim. Çizim olarak tüm yaş gruplarını saran sıcacık tonlamalar ve çok küçük detaylarla defalarca incelemeye müsait sayfaları var kitapların. Özellikle; kitapların giriş sayfasında detaylar çok ama çok keyifli.  Orman sakinleri üzerinden ilerleyen hikâyelerde çocuklara ulaşan anlamlı mesajlar var. Arkadaşlık, paylaşmanın önemi, yardımseverlik, birlik olma, yeni durumlara adaptasyon, dostluk ve ön yargılara karşı yeni bakış açıları geliştirmek için oldukça zengin bir içerik sunuyor hikâyeler.  Kitaplara sırayla bir göz atalım.

Altın Meşe Palamudu Avı: Hikâyenin girişinde son sekiz yılın kazananı ve ormanın en hızlısı olmayı seven Sincap’ın hayatının özetine küçük detaylarla konuk oluyoruz. Küçük detaylardan anladığımız kadarı ile hep kazanan bir aile geçmişi var.  Sürekli kazanma stratejisi geliştiren ve tüm zamanını ona odakladığını görebiliyoruz. Aslında burada yetişkinlere de güzel bir mesaj var. Kazanmaya odaklanan bir beyin yaşamı hep bir strateji üzerinden ilerletir ve kazanırken neleri kaçırdığını göremeyebilir. Sincap yine kazanacağı yarışmanın duyurusunu okuduğunda bu yıl değişen bir kurala denk gelir. Yarışma artık bireysel değil bir takım ile gerçekleştirilmelidir. Bu durum oldukça canını sıkar çünkü kendisinden başka hızlı orman sakini olduğunu düşünmez. Arkadaşları ona destek olur ve birlikte yarışmaya katılmak istediklerini söylerler. Kim mi arkadaşları? Tosbağa, Kunduz ve Tavşan. Yarışma günü yaşananlar, Sincap’ın aldığı karar oldukça güzel mesajlar veriyor okuyana. Bu noktada hem çocuklarla felsefe oturumları hem de yaratıcı drama çalışmaları için çok güzel bir uyaran kitap olduğunu belirtmek isterim. Sincap’ın aldığı karar kendisinin hayata bakış açısını oldukça değiştiren bir karar olduğunu söyleyip kitaba göz atmanızı öneririm.

Gürültülü Bir Kış Uykusu: Kitabın ilk sayfasında bizi  “Rahatsız etmeyin (Bahara Kadar)”  ve kış uykusu hazırlıkları listeleri karşılıyor. Orman sakinimiz Tosbağa’nın kış uykusuna hazırlığına tanıklık ediyoruz. Ya da hazırlanamayışına.  Kışı hiç ama hiç sevmeyen ve bunun için bir nedeni olmayan sadece işte sevmiyorum diyen bir Tosbağa bütün hazırlıklarını tamamlar ve kendisi için en sessiz yer olduğunu düşündüğü bir ağaçta uykuya geçer. Ama yakınında Bülbül vardır ve onu birlikte şarkı söylemeye davet eder. Bu daveti tersler Tosbağa hemen tüm eşyalarını alarak oradan uzaklaşır ve daha da sessiz bir yer bulmaya ağacın tepesine tırmanır. Tam uykuya dalmak üzereyken kendisini yerde bulur. Çünkü; Kunduz o ağacı çoktan kemirmiştir.  Süreci böyle devam eder. Bazen arkadaşı Sincap’ın kartopları ile uyanır. Ama değişmeyen tek şey “Biz Tosbağalar kışı sevmiyoruz” cümlesidir. Daha önce kar ile zaman geçirmemiş ve istemeyerek de olsa bu süreci deneyimleme şansı bulan Tosbağa’nın öyküsü oldukça eğlenceli. Bilmediği, deneyimlemediği şeyler hakkında kesin karar vermemesi gerektiğini basit bir dil ile okuyana aktarıyor. Çocukların ve yetişkinlerin çizdikleri net sınırları deneyimleyerek aşabileceğinin mesajı çok kıymetli. Bu hikâye ile de keyifli bir tartışma yürütülür ve drama çalışmaları sürecinde canlandırmalar yapılır. Hatta başka nerelerde uyuyabilirdi gibi sorularla farklı çözümler üretebilir çocuklar.

Bütün Havuçlar Benim: Hayatının odağında tek bir şey olan orman sakini Tavşan’a odaklanıyoruz bu hikâyede. Giriş sayfasından itibaren anladığımız Tavşan sadece Havuç  için yaşıyor. Ve bulduğu tüm havuçları evinde istifliyor. Ta ki artık evinde kendisine yer kalmayana kadar istiflemesi devam ediyor. Uyuyamayan Tavşan arkadaşlarından yardım talep eder. Ona evini açan ilk hayvan Tosbağa olur ve Tavşan elinde havuçları ile birlikte Tosbağa’nın evine sığınır. Bu bölümün çizimleri oldukça eğlenceli. Özellikle küçük yaş çocukları bu kitap ile çok daha fazla eğleneceğini düşünüyorum. Yalnız bir yandan da çok güzel sorgulamalara zemin hazırlayan bir kurgusu var özellikle bu hikâyenin. Tavşan’ın kendi bencilliği ve istifçiliği yüzünden ona yardım eden tüm orman sakini evsiz kalıyor. Bu süreci p4c oturumlarına birçok eğitimci arkadaşımın taşıyacağını düşünüyorum.  Sonrasında kuş yardımcı olmaya çalışıyor ama minicik yuvası onca ağırlığı kaldıramaz ve yıkılır. Kunduz evini açar ama Tavşan bütün havuçlarını taşımaya çalıştığında orası da dağılır. Sonunda Tavşan’ın evi sağlam kalır ve tüm arkadaşlarına evini açar ve biriktirdiği tüm havuçları paylaşır. Son mesaj güzel olsa da yaşanılan diğer durumlar kesinlikle ebeveyn ve öğretmenlerin çocuklarla irdelemesi gereken bir süreç.

Katy Hudson ile çocuk edebiyatı kitaplığımız daha bir zenginleşti. Her hikâye kitabının sonunda bir etkinlik önerisi bulunuyor. Yaratıcı Drama eğitmenlerinin yabancı olmadığı öneriler olsa da daha önce bir etkinlik deneyiminde bulunmamış ebeveyn ve diğer okuyucular için güzel bir kaynak.  Her çocuğun ve her okulun kütüphanesinde yerini bir an önce alması dileğiyle keyifli okumalar olsun…

Yazar – Çizer: Katy Hudson – Yayınevi: Timaş Çocuk 

Çeviren: Şafak Arat – Editör: Tülay Öncü

Songül Bozacı

Bir yorum

  1. Ersen GÖRGÜN Ersen GÖRGÜN 18 Ekim 2021

    Çok güzel kitaplar en kısa zamanda kitapçıdan almalıyım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir