İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Pandemonlar Profesöre Karşı


Ahhh! Pandemi…Kimse hatırlamak istemiyor değil mi o günleri? “Ama bir dakika durun, iyi yanları da vardı,” diyenlerin sayısı da az değil. İşte Pandemonlar Profesöre Karşı tam da pandemi döneminde ortaya çıkan hikayelerden biri ve bu hikâyenin en ham haline tanıklık etmiş olmak benim için çok kıymetli.

Peki, kim bu Pandemonlar?

Pandemonlar, hayvanlara ve çevreye duyarlı, yaratıcı, olumlu düşünen çok zeki ve kendilerine has özellikleri olan enerji dolu bir grup genç. Onur, Ateş, Ekin, Nehir, Umut. Bu beş arkadaş aynı sitede yaşıyor ve birbirleriyle çok iyi anlaşıyorlar. Hatta aralarında telepatik bir bağ olduğunu bile iddia ediyorlar.

Malum pandemi döneminde hepimiz gibi onlarda sitelerinin dışına pek çıkamamışlar. Okullarını, öğretmenlerini ve arkadaşlarını çok özlemişler ama yine de evde olmanın da güzel yanlarını fark edebilmiş çocuklar bunlar. Mesela Onur, annesinin her gün işe gitmek zorunda kalmadan evden çalışıyor olmasına öyle seviniyormuş ki mutluluktan havalara uçuyormuş.

Yaşadıkları sitede site yöneticisi, kızgın bakışlı, etrafta ne yere düşen bir yaprağa ne de bir kuş tüyüne tahammül edemeyen yaşlıca bir bey varmış. Herkes ona “profesör” der ve biraz da çekinirmiş. Aksi, huysuz, dediğim dedik biriymiş bu profesör.

Pandemi günlerinin sessiz sakin sabahlarından birinde sitelerinin girişindeki gür mavi çam ağacı büyük bir gürültüyle yere devrilmiş. Pandemonların hepsi anında soluğu orada almışlar. Hüzünle ağaca bakarken bir de ne görsünler? Ağacı kendisine yuva yapmış iki güvercin telaşla uçuşup duruyor. İğne yapraklarının içine iyice göz gezdirdiklerinde kuru dallardan örülmüş bir yuva görmüş çocuklar. Yuvanın içinde de iki tane bembeyaz mücevher gibi yumurta.

Sonra ne mi olmuş? Pandemonların hayatına bir anda yoğun bir aksiyon gelmiş. Bu yumurtalarla neler yapmışlar, profesörü yani site yöneticisini nasıl karşılarına almışlar ve o telaşlı iki güvercine neler olmuş size aasslaaa anlatamamJ Merak ediyorsanız çocuklarınızla beraber okuyun isterim.

Hikâye çok sürükleyici. Bir çırpıda heyecanla okunuyor ve 8 yaş üzeri çocuklara mesaj kaygısı gütmeden, hayvanları korumak, birlik olmak, büyüklere karşı saygılı olmak ama bir yandan da savunulan fikirlerin arkasında durmak, dostluk, arkadaşlık gibi kavramları sade bir dille anlatmış İpek Seda Bakır.

Yazarın ilk kitabı ama son olmayacağına eminim. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonunda oldukça yoğun bir mesaiyle çalışan yazar, “kafamın içinde dolaşan hikayelerim var ve bunları yazıp çizmekten mutluluk duyuyorum,” diyor. Bizde kendisinden heyecanla yeni hikayeler ve cıvıl cıvıl resimler bekliyoruz.

Yazar ve Çizer: İPEK SEDA BAKIR

Yayınevi: A7 Kitap

Sayfa Sayısı: 48 / Kuşe / Karton Kapak

Yaş Aralığı: 8+

Yazan: Melek Turgay


İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir