-Serena Hanım, Sınavla Baş Etmenin Yolları adlı kitabınız yakın zaman önce Meraklı Tilki Yayınları aracılığıyla Türk okurlarla buluştu. Kitabınız, öğrencilere sınav stresini aşmaları konusunda yardımcı olan eğlenceli bir yol arkadaşı niteliğinde. Bu kitabı yazarken sizi hangi kişisel deneyimler ya da gözlemler etkiledi? Kitabın ana karakterini oluştururken nelerden ilham aldınız, nasıl bir süreçten geçtiniz ve bu karakteri nasıl geliştirdiniz?
Kitabımı, çocuklarımın Birleşik Krallıkta ilkokuldan ortaokula geçerken girdikleri sınavla ilgili deneyimlerinden ilhamla kaleme aldım. Bu sınavlar, 11 yaş civarındaki çocukların ortaokula başlamadan önce girdikleri bir dizi testten oluşmakta. Çocuklarım, şu anda her şeyi sorguladıkları ve bazı şeylerin neden bu şekilde yapıldığını anlamak istedikleri bir yaştalar. Bu deneyimi hikaye yoluyla anlatmanın önemli olduğunu düşündüm. Çünkü bu duyguları yaşayan çocukların, bu dünyada yalnız olmadıklarını hissetmelerini istedim.
Ayrıca, ana karakterimizin hikayesinin açık uçlu bir sonu olmasını istedim. Bu nedenle, onun sınav sonucunu öğrenmiyoruz çünkü benim için önemli olan onun çıktığı yolculuktu, sınavdan aldığı not değil.
–Sizce başarı kavramı çocuklara nasıl aktarılmalı?
Ben, başarının tek bir ölçüsünün olmadığını ve genellikle farklı insanlar için farklı anlamlar taşıdığını öğrendim. Başarı, her zaman sınav sonuçları, şöhret ya da para ile ilgili değildir. Başarı bazen uzun zaman alabilir, bazen de çok hızlı gerçekleşebilir. Ancak, hangi şekilde gerçekleşirse gerçekleşsin, başarı mutlaka mutluluğu beraberinde getirmez.
Önemli olan, en iyi haliniz olmaya çalışmanız ve küçük ya da büyük fark etmeksizin her kazancınızla gurur duymanızdır. Planlarınızın yolunda gitmediği günlerde de üzülmeyin. Her zaman bir sonraki sefer vardır. Devam edin ve asla pes etmeyin.
–Kitabınızda mizah önemli bir rol oynuyor. Sizce mizah, sınav kaygısı gibi ciddi konularla başa çıkmada çocuklara nasıl yardımcı oluyor?
Mizah, zor konularla başa çıkmak için harika bir araçtır. Bir duruma farklı bir açıdan bakmamıza yardımcı olabilir ve bu konuları konuşmayı daha kolay hale getirebilir.
–Kitabınız yalnızca çocuklar için değil, ebeveynler ve öğretmenler için de değerli mesajlar içeriyor. Bu mesajları nasıl yapılandırdınız? Çocukların sınav kaygısını azaltmak için ebeveynlere ve öğretmenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Sanırım tamamen içimden geldiği gibi yazıyorum. Kendimi okurların yerine koymaya ve onların nasıl hissedebileceğini hayal etmeye çalışıyorum. Sınavların bizde nasıl hisler uyandırabileceği üzerine konuşmanın ve çocukların bu konuda kendilerini rahat hissettikleri bir ortam yaratmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum.
–Kitabınız, sınav kaygısının doğal bir durum olduğunu çocuklara hatırlatıyor. Bu korkuların üstesinden gelmenin önemi konusunda vermek istediğiniz temel mesajlar nelerdir?
Endişe, gerginlik ve kaygı gibi duyguların yalnızca bizim başımıza gelmediğini; aksine, bunların ortak insani deneyimler olduğunu vurgulamak istedim. Deneyimlerimizi paylaşarak, zorlu durumların üstesinden birlikte gelebileceğimizi anlatmak benim için önemliydi.
–Son olarak Türk okuyucularınıza ne söylemek istersiniz?
Kitaplarımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim!
İlk yorum yapan siz olun