Zorba ve zorbalık son dönemlerde okullarda yaygın olan davranış sorunlarından biri olarak görülmektedir. Çocukların özellikle akranları ile yaşadıkları sorunları çoğu zaman kimselerle paylaşmamış olmalarından dolayı zorbanın kim olduğu yetişkinler tarafından bilinmemektedir. Bu hikâyede bu konunun her iki tarafına bakabilme sürecini görüyoruz.
Bir çocuk düşünün bütün sınıf arkadaşları tarafından zorba kabul edilmiş ve tümü tarafından dışlanmış. O da görünür olmanın yolunu onlara zorbalık yaparak sağlamakta. Aslında kim zorba kim değil biraz karışmış burada. Çocuğun neden bu şekilde davrandığını ve ilk zorbalığı neden yaptığını bilmiyoruz. Belki bu kitabı okurken bu konu hakkında tartışma yürütülebilir. Zorba çocuğumuz bu davranışlarından dolayı kendini kral gibi görmekte çünkü kimse onu şikâyet edememekte ve ne isterse yapmakta. Hatta futbol oyunlarında en çok gol atan olarak takdir bile alabilmektedir. Bu durumun sınıfa yeni gelen bir kız öğrencinin bütün sınıfın zorba çocuğa karşı uyarılarına rağmen verdiği bir merhaba ile değişeceğini ne yeni öğrenci ne de zorba öğrenci bilmektedir.
Ustaca kurgulanmış bir kısacık hikâye. Bu kısalığında o kadar çok şey aktarıyor ki okuyucusuna, fark ettirmeden konuya her iki taraftan bakabilmeyi sağlıyor. Zorba neden zorba? Zorbalığa uğrayan korkmalı mı? Asıl sorular hep bunlar. Peki, zorba olan çocuk zorbalığa uğrarsa durum ne olur? Ya da hiç beklemediği kişiden yardım eli uzatılırsa durum ne olur? Hikâye boyunca bu soruların cevaplarını akıcı bir anlatımla işleniyor.
Bu arada işin içine çok güzel bir gizem unsuru katılmış. Birden bahçelerinde beliren bir Balkabağı… Bu balkabağı zorba çocuğumuzun korkulu rüyası olmakta ona ummadığı cezalar verebilmekte. Çocuk bu sefer annesinin tepkilerinden korktuğu için bu durumu onunla paylaşamamakta. Sınıf arkadaşlarına yaşattığı tüm korkuyu kendisi de yaşamaya başlamakta. Fakat bir farkla… Artık yanında hiç beklemediği ve gayet arkadaş olarak her durumda ona destek olan sınıflarına yeni katılan ve geldiği ilk gün ona zorbalık yaptığı arkadaşı bulunmaktadır.
Zorba çocuğumuzun adı Can Boran ve sınıfa yeni katılan kız öğrenci Mine. Mine, oldukça becerikli ve alternatif çözümler üretebilen bir çocuk. Bu özellikler ona zorbalık yapılmasını zorlaştıran bireysel özellikler. Çünkü zorba kişiler çatışma çözme becerisi ve iletişimi iyi olan çocuklara çok bulaşmazlar. Onların hedefi her zaman pasif içine kapanık, duygu durumları ile sorun yaşayabilen çocuklar olur. Bizim zorbamız tabii ki biraz farklı o tüm sınıfına karşı bu şekilde. Aslında kendisi mi zorba yoksa sınıfın tamamı mı ona karşı zorba biraz durum karışık gibi. Zaten sonrasında kendisi davranışlarını sorgulamaya başlıyor.
Korkunç Balkabağının gizemi çözüldüğünde zorba çocuğun artık yeni ve oldukça eğlenceli bir arkadaşı vardır. Belki de sadece bir arkadaş için bütün bunlar yaşanmış olabilir. Fakat her zorba sanmıyorum ki bu çocuk kadar çabuk doğru yolu bulabilsin. Çocukların akran zorbalığına maruz kalmaması için hem ebeveynlerin hem de öğretmenlerin çok iyi gözlemci olmaları gerekmektedir. Bir çocuğun diğer çocuklara korku saçarak üstünlük kurması, kimsenin gözünden kaçmaması gereken detaylardan biridir. Aynı zamanda sınıf içinde dışlanan bir çocuğun neden dışlandığının çok iyi araştırılması gerektiğini düşünüyorum. Zorbalığın olmadığı yarınlarda büyüsün çocuklar… Sevgi dolu paylaşım dolu arkadaş dolu günler sarsın her çocuğu… Keyifli okumalar olsun…
Yazar: Gillian Cross
Çizer: Sarah Horne
Çeviri: Sima Özkan
Yayınevi: Meraklı Tilki Kitaplığı
Songül Bozacı
İlk yorum yapan siz olun