Artık hiç arkadaşım yok. Siyah tahtalar yerine beyaz pırıl pırıl tahtalar geldi. Hiç kimse üstü kirlenmesin diye beni eline almıyor. Oysa ki kırtasiyelerde tebeşir tutacağı var. Onlardan alıp beni kullansalar, o yeşil tahtaların üzerine ışıl ışıl görünen beyaz tebeşirle yazsanız ne güzel olur…
Artık teknoloji geliştikçe beyaz tahtalar, akıllı tahtalar, renk renk uzun kalem şeklinde tahta kalemler geldi. Artık beni kimse sevmiyor. Keşke benim de bir arkadaşım olsa da onunla beraber bahçede x-o-x oynasak, gezsek, tozsak…
Pembe tebeşir’in “Merhaba beyaz tebeşir seninle arkadaş olalım mı?” sözüne kadar tabi ki…
Onunla arkadaş olduk. Beraber bolca vakit geçirdik ve okulun bahçesinde x-o-x oynadık, gezdik tozduk. O sırada dışarıda iki çocuk kaldırıma oturmuş şöyle diyorlardı: –Keşke iki tane tebeşirimiz olsa da x-o-x oynasak.
O sözleri duyunca ben ve pembe tebeşir çocukların yanına gittik ve isterseniz bizimle oynayabilirsiniz dedik. Onlar da çok mutlu oldu, gülümsediler ve bizimle oynamaya başladılar. Sonra ise arkadaşım pembe ile sınıftaki dolaba uyumaya gittik ve arkadaşım pembe tebeşir ile yıllarca mutlu mesut yaşadık.
İyi ki geldin benim canım arkadaşım…
Yazan: Berranur Gülsever
Yaş: 10
İlk yorum yapan siz olun