İnceleme: Songül Bozacı
“Zamandan kaçmak mümkün müdür?” Fransa’da lise öğrencisi sınava giriş Edebiyat başlığında ucu açık sorulardan biri olarak sorulmuş. Soruların niteliklerini gördükçe kendi eğitim sistemimizde nasıl bir açmaza saplandığımızı daha net görüyoruz. En büyük fark okuma ve anlama süreçlerinde ortaya çıkıyor. Ezberci eğitim sistemimizde çocukların yorum yapmaya yönelik deneyiminin olmaması büyük bir boşluk olarak geri dönüyor hepsine. Aslında çok sevdiğim bir kitabın konusu “Zaman ve Hikâye” olunca bu detaylar geldi birden aklıma, yazımı yazmaya başladığımda. Küçük yaşlardan itibaren çocukları nitelikli kitaplarla buluşturmaya devam ederek çocuklara büyük bir katkı sunuyor olacağız diye düşünmekteyim.
Öyle ki büyüdüklerinde artık kitap okuma onlar için bir hobi değil bir ihtiyaç olacaktır. Ve okuma anlama becerilerinin gelişmesi, kendini en iyi şekilde ifade edebilmesi ve aynı zamanda estetik algılarının gelişmesi ile dünyayı anlama ve yorumlamaları çok farklı olacaktır.
Şimdi sevdiğim kitaptan bahsedeyim. “Küçüğüm” Can Çocuk Yayınlarından Tuğçe Özdeniz çevirisi ile bize ulaşıyor. Yazarı: Germano Zullo Çizeri: Albertine
Küçüğüm; bir anne ve çocuğunun zaman içinde oluşturdukları güçlü bağı ve zamanla değişen ilişkilerini, zaman geçtikçe birinin diğerini tükettiğini ya da büyüttüğünü filipbook tarzı tadında bize aktarıyor. Ve bu bağın nasıl bir döngü olduğunu nesiller boyu devam edişini o kadar yalın bir o kadar da derin bir şekilde gösteriyor çizimlerle ve sözcüklerle.
“Bu, çok uzun bir hikâye” diyor annesi küçüğüne. İnsanlığın oluşumundan, yazının bulunmadığı dönemlerden itibaren, gerek duvarlara çizilen sembol anlatımlarla gerek sözel anlatımlarla hikâyeler bizlere ulaştı ve yeni hikâyeler yazılmaya devam etmekte.
Ve her hikâyenin karakterleri değişse de yaşanılanların döngüsü hep aynı kalabilmekte. Sevgiyi, bağ kurmayı, birlikte büyümeyi, kısacası yaşamı böylesine keyifle yorumlama gerçekten takdire şayan. Zaten bunu “Hans Christian Andersen 2020” ödülünü alarak taçlandırmışlar “Germano Zullo” ve “Albertine” ikilisi.
Kitabı farklı bakış açıları ile okumak mümkün. Çocuklara yönelik gibi gözükse de yetişkinlerin her bir sayfasında kendi hikâyelerinden yola çıkarak farklı anlamlandırma yaparak okumalar yapabileceği aşikâr. Ve ilk soruya dönersek “Zamandan kaçmak mümkün müdür?” tam da böylesi bir soruyu sorgulamaya ve anlamlandırmaya yarayacak, basit ve yalın çizimlerle derinlikli bu kitabı çok seveceksiniz.
İlk yorum yapan siz olun