Öğretmen İhsan Kartoğlu’nun çocuk kitabı Takla Bunları Kafana Timaş Çocuk etiketiyle yayımlandı ve yayınlanır yayınlanmaz daha ilk haftada ikinci baskısını yaptı. Bunun ilk nedeni galiba çocukları gerçekten çok seven bir öğretmen tarafından sevgi ile yazılıp, hikâyenin anlatısını -farklılıklar her ne şekilde olursa olsun- sevgi üzerine kuran, çocukların tüm saflıkları ile başrolde olduğu bir kitap olması. Kars’ın bir köyünde sınıf öğretmenliğiyle meslek hayatına başlayan İhsan Öğretmen’in her şeyden önce öğrencileri ile kurduğu sevgi bağı çok özel. Takla Bunları Kafana kitabının her ayrıntısında buna şahitlik ediyoruz.
“Öğrencilerim benim kar tanelerim.” diyerek başlatıyor kitabını İhsan Öğretmen; “Her biri farklı özelliklere sahip bireyler. Her öğrencim için bir kitap yazma amacım var.” diye devam ediyor sözlerine ve “Çocuk kitaplarımdan kazanacağım telif hakkı gelirinin bir kısmını öğrencilerime ayırdım.” diyor. Onların eğitim hayatına maddi katkı sağlamak da en az eğitimlerine ve öğrenimlerine katkı sağlamak kadar önemli, bunu çok iyi biliyor. Kitabın baş karakteri Al Yanak’ın İhsan Öğretmen’in ilk öğrencisi olduğunu da öğreniyoruz. Yani Takla Beni Kafana, bir ilk kitap olarak ilk öğrenci Al Yanak’ın temiz, saf, güzel hikâyesi anlatılıyor bizlere.
Her birinin birer birey olarak ele alındığı daha çocuk yaşta olan karakterlere -bir taklacı güvercinin de hikâyenin içine girmesi ile- onların hayata karşı meraklarının nasıl oluştuğunu anlatabilmek ve nihayetinde bahsi geçen çocukların da anlayabilmelerini sağlamak hikâyeyi özgün kılıyor. Çocukları ayırt etmemiz için kullanılan sıfatlarla birlikte (Al Yanak, Füfü, Çalışkan, Oyuncak, Tikenlenmiş Öğretmen, Bilge, Meraklı) baştan sona bir kurgu hikâye okuyor olsak da İhsan Öğretmen’in bizzat çocuklarla yaşadıklarını yazıyor olması hikâyenin özgün yapısını hissetmemizi sağlıyor.
Al Yanak üçüncü sınıf öğrencisidir ve öğretmenine Tikenlenmiş Öğretmen lakabını takan da odur. Öğretmeni askere giderken saçlarını kısacık kestirdiği günden beri bu lakapla anılmaktadır. Al Yanak’ın en çok istediği şey bir taklacı güvercininin olmasıdır. Bu isteği her gün rüyalarına girer ve bir gün rüyası gerçek olur. Bir gün evden çıkıp okuluna giderken henüz yavru olan bir taklacı güvercine rastlar. Havalara uçar tabii ve uçarken kanatlarından çıkan sesten dolayı güvercinine Füfü adını verir. Okula giderken, evdeyken veya Kars’ı bir baştan bir başa gezerken güvercinini yanından hiç ayırmayacaktır. Fakat bir sorun vardır. Güvercini ne yaparsa yapsın bir türlü takla atamıyordur. Bu durumu hemen öğretmeni ve arkadaşlarıyla paylaşır tabii. Bir çare bulmak ister bu duruma. Çalışkan isimli arkadaşı,“Daha çok çalıştırmalısın Füfü’yü.” der, Bilge isimli arkadaşı, “Doğru şekilde çalıştırmalısın.”, Oyuncak isimli arkadaşı, “Oyunlarla öğretmelisin takla atmayı.” der ama tüm bunlar nafiledir. Al Yanak tüm söylenenleri uygulamasına rağmen Füfü takla atamaz.
Al Yanak çok sevdiği Tikenlenmiş Öğretmeni’ne de durumu anlatır tabii ve ne yapması gerektiğini sorar. Öğretmeni, “Her kar tanesi farklıdır.” der sadece. Öğretmeninin söylediği bu cümle Al Yanak’ın peşini bırakmaz. Tikenlenmiş Öğretmen ne demek istemiştir? Merakı her gün daha da büyüyerek düşünmeye başlar. Bu arada etrafındakilerle de paylaşır öğretmeninin kendisine söylediğini ama, en iyi cevap yine öğretmenindedir hiç şüphesiz. Füfü ise hâlâ takla atamamaktadır. Bir çıkmazın içinde olan Al Yanak sonunda öğretmenini yakalar ve ne demek istediğini ona sorar: “Sen Füfü’yü kendi olduğu için sev… Ondan bir şey beklemeden sev …” der öğretmeni.
İhsan Kartoğlu Kars’ta çocuklarla yaşadığı deneyimlerini samimi, içten bir çocuk kitabı ile anlatıyor bizlere. Bundan daha güzel bir paylaşma şekli olamazdı sanırım. Kapakta kullanılan renkler ile bu renklerin canlılığı, hikâyenin baş karakteri Al Yanak’ın kapaktaki resmi o kadar sevimli ki, anlatılan hikâyeyi bir solukta okumamak imkânsız. Bu bağlamda hikâyenin tamamına çizgileri ile destek veren Zeynep Macit’e de teşekkür etmek gerekiyor. Bir çocuk kitabını güzel kılan en önemli faktör çizimleridir çünkü. Sevgi, saygı ve farklılıkları kabul etmek, doğa ve hayvan sevgisi adına çocuklardan öğreneceğimiz çok şey var. Takla Bunları Kafana’ya çocukları ilkokul çağında olan tüm anne babaların uğramasını tavsiye ediyorum.
İnceleme: Aynur Kulak
İlk yorum yapan siz olun