Küçük Tilki Küçük Tilki
Koşma Küçük Tilki
Küçük Tilki Küçük Tilki
Uçma Küçük Tilki
Kitabı okuduğum andan itibaren beynimde bu dörtlük kendince bir melodi ile döndü durdu. Küçük Tilki doğanın içinde, tüm hayvanların olması gerektiği gibi doğal yaşamın içinde tüm merakıyla koşturuyor. Küçük Tilki meraklı; tüm canlıların olması gibi, merakıyla her yere girip çıkıyor. Merak diyor babası başına iş açar. Merak diyor kız kardeşi bir farenin sonu olabilir.
Merak… Bu kelime o kadar çok şey ifade edebiliyor ki. Eğer merakın sonu iyi bitmediyse tamamen suçlanan bir durum. İşte demiştik sana sonu bu olur diyen bir dolu ses. Ya da artık o sesi dahi duyamayacağın bir durum ile yüzleşmiş olabilirsin. Eğer sonu iyi bitmişse ve sen bilinmeyen bir şey keşfetmişsen, kimselerin göze alamadığı bir sonuca ulaşmışsan, alkışlanırsın. İşte Merak nerelere varmanı sağladı. Sınırları zorlamak gerek. Merak iyidir. Merak seni geliştirir…
Merakı eğer bisikletini ikinci kere keşfetmek zorunda değilsen yerinde kullanmanda fayda var. Bilinen bir şeyi senden önce defalarca denenmiş aynı şey için harcamak çok da anlamlı olmayabilir. Fakat senin yolculuğunda herkesinkinden farklı olacak ise merak herkese göre değişir..
Küçük Tilki doğanın döngüsü, birçok farklı türün bir arada yaşayabilmesine güzel bir örnek olmuş. Doğumdan ölüme süren bir döngü var yaşamın içinde. Büyürken hissettiklerimiz, duyularımız hepsi bir döngünün içinde. Herkesin hikâyesi oluşurken birbirinden bağımsız birbirine bağımlı bir döngüde gerçekleşiyor.
Küçük Tilki ve diğer hayvanlar ve de insan türünün meraklı bireyi küçük olanı. Henüz doğa ile bağını kopartmamış olan, bisikleti ile ulaşımını sağlayan, doğada ki yaşamın içinde olanları dost belirleyen bir çocuk. O da meraklı çünkü çevresini tanımak istiyor. Çünkü aynı gökyüzünün altında olduğu diğer canlılarla zaman geçirmek istiyor…
Sessiz sayfalar bölümü oldukça güzel anlatıyor bu süreci. Küçük Tilki ve Küçük Çocuk ’un doğada aldığı mutluluğun tarifi yok, çizimi var diyebilirim. Görselliği için dahi arşivlerinize dahil edeceğiniz bir kitap olmuş. Çizeri Marije Tolman çektiği kumul ve ormanların fotoğrafları risograf baskı yaparak birçok farklı malzeme ve tekniklerle bu sonuçları elde etmiş. İlk sayfadan itibaren görselliği sizi büyüleyici bir atmosfere alıyor. Hem gerçekçi hem çocuksu..
Kitabın yazarı Edward van de Vendel kolay gibi görünen bir temayı oldukça farklı bir bakış açısı ile ele almış. Küçük Tilki’nin düşme anından itibaren yaşadıkları, yaşam ile ölüm arasında kalmış hissiyatını ve tüm süre zarfında hayatına bir göz atmasına bize de tanıklık ettiriyor. Küçük Tilki’nin yaşadığı ve sonrasında biraz da olsa deneyim kazanarak çıktığı yolculuk hepimiz için bir durup düşünmemizi sağlıyor.
Yaşam döngüsü devam ettikçe, merak ve ölüm her zaman yanı başımızda. Nefes aldıkça, merak ettikçe, öğrenmek istedikçe bu döngü hep devam edecek. Sadece o döngünün neresindeyiz onu düşünmek gerekiyor. Doğa ile bağımız nerede? Yaşam ile kurduğumuz bağlar? Çocukların meraklarını hep başına kötü bir şey gelir diye örseliyor muyuz? Sanırım herkesin sormak istediği farklı sorularla bir okuma yolculuğu olacak diye düşünüyorum.
Keyifli okumalar olsun… Merakınız daim olsun…
Yazan: Edward van de Vendel
Çizen: Marije Tolman
Çeviren: Erhan Gürer
Yayınevi: Meav Yayıncılık
İlk yorum yapan siz olun