İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kelimelerin Sevgisi


İnceleme: Songül Bozacı

Yaşamı güzelleştiren durumlar vardır. Bazen bir davranış, bazen bir bakış, bazen bir söz, bazen bir bitkinin varlığı bazen de sadece bir fikir ya da içten gelen bir coşku. Nedeni olmayan ama gideceği yeri bilen bir coşku. “Lala’nın Kelimeleri” bütün bunları kapsayan bir hikâye olmuş. Gerek anlatımı gerekse çizimleri ile sizi ilk sayfadan itibaren içine alıyor.

Gri şehirlerle çevrelenmiş yaşamlarımızda, insanlığın son deneyimleri ile doğa ile bağımızın ne kadar önemli olduğunu en küçük bir kıvılcım ile yeniden hatırlıyoruz. Ve çocukların, kaybettiğimizi düşündüğümüz bu bağları yeniden ortaya çıkarmaya çalışması gelecek için her zaman bir umut taşıyor. Peki, biz yetişkinler çocuklara bu fırsatı tanıyor muyuz? Bu sorunun cevabını uzun uzun düşünmemiz gerekmekte. Belki cevabı bulmak için Lala’nın hikâyesine bir göz atabiliriz.

Lala, gri bir şehirde sıcakların dayanılmaz olduğu zaman boyunca kimselerin ilgilenmediği ve tüm gri duvarların renksizliğine inat çatlak duvarlardan yaşama tutunan, yemyeşil büyüyen bitki dostları ile birlikte geçiriyor bu sıcak ve kasvetli günleri. Dostlarına her gün bir kova dolusu su taşıyor. Suyu taşırken kalbinden çıkan kelimelerle onlarla konuşuyor. Her gün onlara güzel sözlerle var olduklarının sevincini paylaşıyor. Onları oldukları gibi kabul ediyor ve her bir özelliklerini önemseyen ve onları iyi hissettiren kelimelerle ifade ediyor. Bu aslında Lala’nın da kendisine söylenmesini istediği kelimeler. Lala; her ebeveynin istediği davranışı sergileyen bir çocuk değil. Sessiz, anne babanın istediğini yerine getiren, ortalığı dağıtmayan, asla üstünü kirletmeyen, hoplayıp koşturmayan ve koşturmadığı için de düşüp kıyafetlerini yırtmayan bir çocuk hiç değil. Ah ebeveynler ne istediklerini binlerce kez düşünmeli! Çocuklar yaparak, keşfederek öğrenirler. Koşulsuz, içlerinden gelen sevgiyi dağıtırlar.

Hikâyenin hem yazarı hem çizeri Gracey Zhang çizgilerle duyguları ve mekânları oldukça güzel aktarmış. Annenin çocuğundan beklentisini, çocuğun yaşadığı duygu durumlarını ve yaşam alanlarının kasvetli boğuculuğunu hatta aşırı sıcak havayı dahi gri çizgilerin ardında hissedebiliyorsunuz. Hikâyenin ilerleyen sayfalarında annesi artık yaşanılan bu sürece daha fazla tahammül edemeyeceğini ilan ediyor ve Lala’nın evden çıkmasına izin vermiyor. Ne demiştik çocuklar içlerinden gelen sevgiyi koşulsuz dağıtırlar. Pencereden kimi görse güzel kelimeleri ile selamlamaya devam eden Lala’nın gün boyu ve bütün gece aklı dostlarında kalmış olsa da onlara güzel kelimelerini fısıldamaya devam eder. Sabah onu ve tüm sıcaklardan bunalan komşularını bekleyen güzel bir sürpriz ile karşılaşır. Bu karşılaşma anı ile annesi ilk defa çocuğunun biricik ve özel olduğunu anlar. Ve ona tüm bu zaman boyunca sunmadığı sevgisini sunar.

Lala yüreğinden gelen kelimelerle bitki dostlarına verdiği değer onların bütün bunları derinden hissederek büyümesine aslında çocuklarımıza küçük yaşlarda kurduğumuz bağın ne kadar hassas ve önemli olduğunu oldukça güzel betimliyor. Unutmamalıyız ki sevgi her şeyin ilacı. Bunu göstermek için hiçbir zaman geç değil. Güzel kelimeler sarsın dört bir yanınızı. Yarının çocukları için doğayı seven tüm insanları ve en çok da çocuklara destek olmayı unutmayalım. Herkesin biricikliği ile sarıp sarmalandığı yaşamlar olsun.

Lala’nın Kelimeleri – Gracey Zhang – Timaş Yayınları

Songül Bozacı

Bir yorum

  1. Doğa Erhan Doğa Erhan 31 Ağustos 2021

    harika bir yazı, teşekkürler 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir