İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ecem Kodak ile İlk Kitabı “Deniz Dinozorunun Sırrı” Üzerine Söyleşi


Ecem merhaba. İlk kitabın Deniz Dinozorunun Sırrı yakın zaman önce Altın Kitaplar etiketiyle raflarda yerini aldı. Kitabı yazmaya nasıl karar verdin? Sana ilham veren neydi?

Merhaba Resul, öncelikle zaman ayırdığın için çok teşekkür ederim. 2021 yılında Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorunu bu kitaba ilham kaynağı oldu. İstanbul Üniversitesi’nde su bilimleri mühendisliği okudum ve su altının büyülü dünyasını insanlara tanıtmak istedim. Müsilaj döneminde artık bir şeyler yapmam gerektiğini anladım. Çünkü bence denizlerimizde yaşanan kirliliğin en önemli sebebi su altı dünyasına yabancı oluşumuz. Sonra da bu kitabı yazmaya başladım.

Kitabında müsilaj sorununa değiniyorsun. Bu konuyu ele almanın çocuklar için önemini nasıl değerlendiriyorsun?

Müsilaj riski her zaman var. Kirlilik ve iklim krizi bu sorunu tetikliyor. Bu sebeple yeni nesillerin müsilajı tanımasını, nedenlerini, çözüm yollarını öğrenmesini kıymetli buluyorum.

Kitabında, Marmara Denizi’nde yaşayan lüfer kardeşlerin bir yandan göç etmeye hazırlanırken diğer yandan denizlerimize musallat olan müsilaj sorununa çözüm aramalarına değiniyorsun. Hem müsilaj hem de Türkiye’nin deniz biyoçeşitliliği hakkında çocuklara bilgi vermek için neden özellikle lüferleri seçtin?

Hikâye Marmara Denizi’nde başlıyor. Bu bölgenin en önemli deniz canlılarından biri lüferler. Kaçak avcılık ve aşırı avlanma yüzünden onların da nesli tükenmek üzere. Buna dikkat çekmek için ana karakter olarak lüferleri tercih ettim. Kitaptaki kahramanların hepsi nesli tükenmekte olan canlılar: Orfozlar, mersin balıkları, lüferler, deniz çayırları…

Lüfer kardeşler demişken, bu karakterlerin özellikleri ve yolculukları sırasında karşılaştıkları zorluklar hakkında biraz bilgi verebilir misin?

Mimi ve Lili, zıt karakterlere sahip iki kardeş. Biri cesur biri temkinli böylece birbirlerini tamamlıyorlar. Müsilaja çözüm ararken istilacı türlerin saldırısına uğruyorlar, göç yolunda kaçak avcıların eline düşüyorlar, deniz temizleyici bakterileri ararken su altı dünyasının en etkileyici ve ne yazık ki sayıları hızla tükenen deniz canlılarıyla tanışıyorlar.

İklim krizi, yasak avcılık ve istilacı türler gibi çevresel sorunlar kitabının ana temaları arasında. Bu konuları çocuklara nasıl anlaşılır ve ilgi çekici bir şekilde sundun?

Ben aynı zamanda yaratıcı drama eğitmeniyim. Kitabı yazarken dramatik yapıyı sağlam kurmaya özen gösterdim: Çatışma, çözülme, mekân, atmosfer gibi ögeleri tek tek irdeledim. Bir de merak unsuru… Hep bir merak unsuru barındırmaya çalıştım. Hem çocuk hem de yetişkin kitaplarında en cezbedici şeyin bu olduğunu düşünüyorum.

Kitabı resimleyen Serhat Gürpınar ile nasıl bir iş birliği süreci geçirdiniz? Çocuk kitapları için görsellerin önemini nasıl değerlendiriyorsun?

Serhat Abi gibi bir sanatçıyla çalışmak benim için büyük bir şanstı. Onun deneyimi, sanatçı bakışı ve yeteneği kitabı bambaşka bir noktaya taşıdı, ruhunu verdi. Serhat Abi analitik zekâsı inanılmaz yüksek biri. Resimleme süreci su gibi aktı. Hayalimizdeki şeyler aynıydı, ikimizin de çok içine sinen bir çalışma oldu. Çocuk kitaplarında görseller metin kadar önemli. Çocukları cezbeden, onlara sanatsal bir algı katan çalışmaların çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.

Çocuklar ve ebeveynler, kitabından neler öğrenebilir ve uygulayabilir? “Deniz Dinozorunun Sırrı” adlı kitabının okuyucular üzerinde nasıl bir etki yaratmasını umuyorsun?

Deniz Dinozorunun Sırrı bir çocuk kitabı olsa da aslında çocukların anlayabileceği şekilde kolaylaştırılmış bilimsel bir kitap. Ebeveynlerden, kitabı okurken kendilerinin de çok şey öğrendiğine dair geri dönüşler alıyorum. Bu beni çok mutlu ediyor. Bu kitap vesilesiyle insanların su altı dünyasını tanıması, bağ kurması ve koruması en büyük temennim…

Çocuklara deniz biyoçeşitliliğini ve su yaşamının korunmasının önemini öğretmek için başka projelerin de olacak mı?

Deniz Dinozorunun Sırrı ile ilgili bir yaratıcı drama atölyesi de planladım. Böylece çocukların hem kitabı okuyup hem de drama yoluyla yaşantı deneyimleyerek su altı dünyasını içselleştirmesini hedefliyorum. Diğer yandan denizel yaşamı tanıtan kitaplar yazmaya devam edeceğim. Deniz Dinozorunun Sırrı’nda Marmara ve Karadeniz’i işledik, bir sonraki durağımız Akdeniz olacak.

Bu keyifli röportaj için çok teşekkür ederim Resul.

SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYIN


İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir