Kuzey Bulut kaleme aldığı Bir Aile Macerası’nda, çok içeriden bir yerden, belki de yazgımıza yazılı ailemizden bir bireymiş gibi konuşuyor. Karşılaşılan sorunlara karşı pes etmeyip çözüm aramanın değerini anlatıyor çocuklara hem de onlarla akranmışçasına. Kitabın; birlikte çalışmanın ve azmin başarıya ulaştıracağını vurgulaması, hata yapmaktan korkmamanın ve hatalardan ders çıkarmanın önemini hatırlatıyor. Merve Ergenoğlu’nun çizgileriyle renklenen kitap ayrıca, teknolojiyi bilinçli kullanmak hususunda uyarı/yorumlarda bulunmuyor değil.
“Hayat Bazen O Kadar Karmaşık ve Zor ki…”
Hikâye; bütün zamanlarını oyun oynayarak ve müzik dinleyerek geçirmekten oldukça memnun iki kardeş olan Yıldırım ve Yağmur’un etrafında örülüyor. Tabii Yıldırım’ın kankası Rüzgâr konuk oluyor satırlara. Tam burada ebeveynlere ince bir dokundurma söz konusu… Anne ve babalar işlerine o kadar yoğunlaşmış hâldeler ki çocuklarına ayıracak ‘bir dakika’ları bile olmuyor. Fakat böylesi bir duruma Nurettin Dede el koyuyor, iyi de yapıyor bu arada. Kurgu; “Yok artık! Bu kadar da olmaz! Kimse beni anlamıyor gibi hissediyorum. Hayat bazen o kadar karmaşık ve zor ki anlatmama kelimeler yetmez. Ancak kelimeler yetmese de yaşadıklarımı anlatmaktan vazgeçecek değilim. Hem bence herkes yaşıyordur bunları. Amaaan! Aile içinde olan şeyler zaten. Hangi birini anlatayım ki şimdi. Aha, buldum!” cümleleriyle başlıyor.
Çikolata Macerası Başlıyor…
Yazar; anne-babaların sanki hiç çocuk olmamışlar gibi kendi kızlarına/oğullarına uyguladıkları programların aslında bu ‘küçük insanlar’ın duygu dünyalarında nasıl karşılıklarını olduğunu da dede-torun ilişkisi, konuşması, diyaloğu üzerinden resmediyor. Bu arada Nurettin Dede, torunlarına, kendi dükkânlarının çikolata üretmelerini, ortaya çıkan ürünü de satmalarını teklif eder. Tabiatıyla babaları ve Burhan Amcaları bu fikre hemen karşı çıkarlar. Ancak dedelerinin arkadaşı Seyfettin Amca’nın, “Çocuklar, ben sizin tarafınızdayım. Ne zaman yardıma ihtiyacınız olursa bana söyleyin. Sonuçta o kadar çok çikolatayı yiyemezsiniz.” sözleri asıl gücün kimde olduğunu gösterir ve çikolata macerası başlamış olur.
Beklenmedik Bir Hata!
Fakat ilerleyen günlerde bu kafadarlar, bir yanlışa imza atarlar ve makinada arıza çıkar, tümceler şöyle sıralanıyor: “… Eve geldiğimizde başımızdan geçenleri uzun uzun konuştuk. Akşama kadar nere de hata yaptığımızı düşünürken ortaya çok ilginç fikirler çıktı. ‘Aslında bu iş eğlenceliymiş.’ diye düşünmedim değil yani. Hatta uzun süredir Yağmur’la bile bu kadar sohbet etmemiştim. İşin garibi ne, biliyor musunuz? Yağmur’la iş birliği yaptığımızda hem eğlenip hem de her şeyin üstesinden gelebiliyormuşuz. Sekiz yıllık kardeşimi daha yeni tanıdığıma mı şaşırayım yoksa bazen sohbet etmenin her şeyden daha eğlenceli olmasına mı şaşırayım bile medim. Neyse, sonuçta yaptığımız hatayı belirledik. Makineyi aslında iyi ayarlamışız ama çikolatayı eritecek sıcaklığı doğru düzeyde belirleyememişiz muhtemelen.”
İnanılmaz Bir Başarı!
Ancak bu yaramaz ama akıllı çocuklar teknolojik cihazlarının başına geçip, uzun zamandır oynadıkları oyunun içerisine ufak bir dokunuşla çikolata dükkânının reklamını yerleştirirler. Artık oyun oynarken sanal kahramanlar bile onların çikolatasını kazanmak için yarışmaya başlayacaklardır. Daha sonra dükkân için çeşitli videolar ve fotoğraflar yükleyebilmek üzere bir sosyal medya hesabı açarlar. Çocuklar, kısa sürede işlerini tamamlayıp bilgisayarı kapatırlar ve beklemeye başlarlar. Sonuç: Beklenmedik bir alaka. Satışlar bir anda on katına çıkar ve çikolata yetiştiremez olurlar. İşte günümüz çağının zamane çocuklarının yaptıkları işler ve başarıları…
Yazan: Sevim Şentürk
İlk yorum yapan siz olun