İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ay’ı Aradığımız Gece – Karanlığı dostluğun dayanışması aydınlatır…


İnceleme: Songül Bozacı

Ay… Dünyamızın uydusu… Gecelerimizin güzelliği… Masalların vazgeçilmezi… Peki, bir anda ortadan kaybolursa ne olur? Tam da böyle bir sorunun peşine takılmış Ay’ı Aradığımız Gece kitabı. Sıradan bir gece ama hiç de sıradan olmayan bir geceye adım atıyor çocuklar hikâyenin başında. Hepsi merakta çünkü hepsinin merakının sebebi bu gece kimsenin Ay’ı görmemiş olması.

Çokça sevgi barındıran, dostluğu, dayanışmayı, bir arada olmayı güzelleyen bir yaklaşımı var hikâyenin. Yaşamın içinde var olan tüm canlıların birlikte bir arayış dili geliştirilmiş hikâyede. Birlikte Ay’ı aramaya başlayan çocuklar ve hayvanlara rüzgârın sesi ile eşlik ediyor olması, yorulduklarında her zaman neşesi ve söylediği şarkılarla arkadaşlarına güç veren bir minik kızın olması her bir ayrıntıda birlikteliğin verdiği güç çok çok güzel. Yorulan bir küçük çocuğu taşıyan bir Geyik oluyor. Ona ninniler söyleyen yine rüzgâr oluyor. Karanlığı aydınlatan ise Ateşböcekleri oluyor ve böylelikle derede kendi suretlerini görüp eğlenebiliyorlar.

Alışagelen olayların bir anda başka bir boyuta eviriliyor olması, çocukların bu sürece verdikleri tepki ile birlikte hareket ediyor olmaları sorun çözme becerileri için güzel örnek yaklaşımlar. Ay’ın sadece insanlar için değil tüm doğal yaşam için olduğunun bilincinin verilmesi çocuklar ve hayvan dostlarının birlikte arayışa çıkmaları ile güzel bir yol gösterici oluyor. Bir noktada artık kendilerinin bu soruna daha fazla çözüm bulamadıklarında bir bilene danışıyor olmaları da çok anlamlı.

Desenler, renk tonlamaları ve çizgilerin detayları oldukça başarılı. Çağdaş bir masalı küçük yaş çocukların çok sevecekleri kesin. Büyük yaş çocuklar ise birçok tema ile birlikte Ay’a dair sohbetler, merak ve meraklı olmanın sonuçları, dostluk, paylaşım ve evrenin sonsuz düzeni hakkında kavramsal tartışma yürütebilirler.

Hikâyenin sonunda Ay’ı kurabiye olduğunu düşünen ve farklı buldukları her şeyi yemek için toplayan acaba hangi sevimli ve meraklı hayvanlar olmuş olabilir? Cevabını merak uyandırmak için yazmayayım.  

Son olarak hikâye oldukça basit ve sade anlatımla birçok temayı barındırıyor olması açısından oldukça kıymetli. Alt metin okumalarında dünya kaynaklarını böylesine acımasızca yok edersek belki biz de artık geceleri Ay’ı göremiyor olabiliriz. Doğa ve yaşadığımız gezegen ile ilgili her hikâye artık çok kıymetli. Başka bir Ay’ımız yok ve başka bir Dünya’mız yok.. Keyifli okumalar olsun…

Yazan : Sevde Tuba Okçu   

Resimleyen: Rümeysa Abiş  

Editör: Tülay Öncü   

Yayınevi: Timaş Çocuk

Songül Bozacı

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir