Değerlendirme: Pınar Palamutlu
Kötü duygu yoktur düşüncesiyle yola çıkan kitap “Dahili Aile Sistemleri” terapisinin metotlarını çocuk diliyle okuyucuyla buluşturuyor. Bu sayede çocukların hem duygularını tanımasına hem de zor duygularla baş etmesine yardımcı oluyor.
Çocuk edebiyatının son yıllarda sıklıkla duygular konusuna yöneldiğini söyleyebiliriz. Duygu kabulü, farkındalık, zor duygularla baş etme sıklıkla üzerinde yazılan temalar olarak karşıma çıkıyor. Bu sevindirici bir gelişme; çocukların duyguları tanıma yolunda kitaplardan destek alması belki de en keyifli yol. Yetişkinlerde olduğu gibi bir başkasının hikâyesini okumak, zihninde belirli durumlar hakkında imajlar oluşturmak yaşanılan duyguların şiddetini hafifletmeye yardımcı oluyor. Alex ve Korkunç Şeyler kitabı da travma yaşayan çocuklar için hazırlanmış bir rehber kitap.
Kitabın ana karakteri Alex bir timsah ve kendi ağzından yaşadığı durumları, uyguladığı çözümleri bize anlatıyor. Aslında yaşadığı korkutucu şeyleri kitapta okumuyoruz, burası “bazı korkutucu şeyler yaşadım” cümlesi ile anlatılıyor. Bu kısım muhtemelen yönlendirme olmaması ve çocukların kendi deneyimlerini hayal etmeleri için böyle hazırlanmış. Korkutucu şeylerin belirsiz olması bana biraz “korkutucu” geldi. Bir yetişkin olarak okurken “Alex’in başına neler geldi acaba? Rüyasında canavar mı gördü yoksa tacize mi uğradı?” diye gel-git yaşadım. Okurken kendi çocuğumuza ya da sınıfa uygun bir korkutucu hikâye ekleyebiliriz diye düşündüm. Neyse ki bu kısım yalnızca kitabın bir sayfasında bahsedilip çözüm önerilerine odaklanılmış.
Alex yaşadığı duyguların şiddetini azaltmak için neler yaptığını, kendini sakinleştirme metotlarını paylaşıyor. Alex kendini kötü hissettiğinde bazen bir uzaylı, bir yok edici ya da bir yağmur çocuk olabiliyor. Her bir rolün kendisinin bir parçası olduğunu kabul etmesi ve bu gibi durumların normal olduğuna vurgu yapması kitabın en önemli kazanımı. Bunun dışında kendini sakinleştirme yolları arasında 5-4-3-2-1 oyunu var. Pek çok yerde karşımıza çıkan bu oyun temelde ‘an’a odaklanmak ve zihni sakinleştirmek için kullanılıyor. Çocuklardan:
Odada gördüğüm 5 şey
Hissedebildiğim 4 şey
Duyabildiğim 3 şey
Koklayabildiğim 2 şey
Kendim hakkında iyi 1 şey
düşünmesini, yazmasını ya da söylemesini isteyerek içinde bulunduğu zamana odaklanmayı hedefliyor. Bunun dışında nefes egzersizleri, yoga duruşları ve spagetti dansı gibi sinirlerimizi gevşetip bırakarak duygularımızı sağaltabileceğimiz farklı oyunlar da öneriyor. Bu noktada kitapta Alex’in diğer sınıf arkadaşlarının da benzer durumlar yaşadığını, bu egzersizleri birlikte yaptıklarını anlatıyor. Alex’in farklı çocuklarla aynı duyguları paylaşmak ve yalnız olmadığını fark etmesi de kitaptaki kazanımların başında geliyor. Kitabın sonunda yetişkinler için yer alan kısımda bu egzersizlerin “Dahili Aile Sistemleri” isimli bir terapi tekniğinde uygulandığına yer verilmiş.
Kitap 3-6 yaş için önerilmiş, ancak korkutucu şeylerin belirsizliği, sağaltma oyunları bende 4 yaşından itibaren daha uygun olurmuş hissi uyandırdı. Özellikle sınıflarda kitaptaki çözüm önerileri uygulanabilir ya da Alex’in yaşadıkları drama teknikleri ile canlandırılırsa çocuklar için çok faydalı olur eminim. Bu kitabın okuyup uygulanması için travmaya ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum; çocukların akıllarında kendilerini sakinleştirmek için bir “ilk yardım çantaları” olması bence müthiş bir fikir.
Son olarak kitapta çok fazla tekrar eden “bazen” kelimesi, her cümlede değişen zaman kipleri beni okurken rahatsız etti. Alex’in ağzından yazıldığı için kitabın anadilinde de bu şekilde mi yazılmış yoksa çeviride mi sorun olmuş bilmek isterdim. Bahsettiğim detaylar kitabın okunmasını zorlaştırmıyor ya da cümleler anlamını kaybetmiyor. Anaokulu, ilkokul ve drama öğretmenlerinin ve ebeveynlerin rahatlıkla kullanabileceği bir kaynak olduğunu düşünüyorum.
Keyifli okumalar dilerim.
Künye
Yazar: Melissa Moses
Yayınevi: Sola Kidz
Çevirmen: Buket Konur
Sayfa Sayısı: 40
İlk yorum yapan siz olun