Dünyamız büyük bir yıkımın eşiğinde ve bunu artık tüm yaşamımız boyunca hissetmeye devam edeceğiz. Mevsimlerin değişimini, kuraklığın artışını, yağmurlar yerine fırtınaların almasını ve soğuk/sıcak dengesinin bozulmasını her gün dünyanın bir noktasında duyuyor, görüyor ya da okuyoruz. Tam da böylesi bir sürecin habercisi olan soğuklardan yola çıkarak yazılabilecek en güzel fantastik bir romanı bu yazımın konusu edeceğim.
“Kuzey Kıyısı Gizemleri” Delâl Arya’nın son kitabı. Fantastik edebiyatımızın en keyifle okunan yazarlarından olması ayrı güzel fakat her kurgusu birbirinden kıymetli bir evrene kapı açıyor. Eski zamanların bilgeliğini ben her anlatısında görebiliyorum. Şimdi ve geçmişi iç içe geçirebilen bir anlatı kurgusuna sahip olması ayrıca çok kıymetli.
Kitaplarında yer alan çocuk karakterlerin hepsi çok ama çok güçlü karakterler. Çocuk olduklarını unutmadığımız ama tam da çocukların yapabilme kudretini hissettiğimiz karakterler. Çocukların küçük insan bireyler olduğunu unutmayan yazarları ayrıca sevdiğimi belirtmek isterim.
Kitaba gelirsek elinize alır almaz bitirme hissiyatı sarıyor sizi. Öyle akıcı öyle merak uyandırıcı. Kurgunun hiçbir noktasında açık kalan bir yer yok. İyi ve kötünün çarpışması ile insan hırsının yol açtığı doğa katliamlarını da yüreğinizde hissediyorsunuz. Kadim zamanların bilgeliği ile şimdiki zamanlara bağlanan bir yolculuk.
Bir göl düşünün buzul çağından günümüze kadar gelmiş. Fakat bir insan hırsı yüzünden ki yazar bu hırsları çok güzel dile getirmiş. Yaptıklarının nasıl da gelişme adı altında yok edicilik olduğunu okuyan herkesin çok net görmesini sağlamış. Doğa ile uyumlu insanların ve doğa ile bağını koparmış insanların hikâyesi aslında okuduğumuz. Fakat ne kadar doğa ile bağı kopsa da insanlık o geçmişini her zaman hatırlayabiliyor.
Soğuğun iliklerimize kadar işlediği anlatıda çocuk kahramanlarımızın son umut olan doğanın tüm gizemi ve bilgeliğini taşıyan tohumları bulup her şeyin merkezine geri getirme çabalarını ve bu süreçte onlara yardım eden eski zaman şamanların ve onların yardımcı ruhlarının hikâyesi aslında günümüzde belki şehirde olan bizlerin bilmediği ama şu an amazon ormanlarında ve diğer bölgelerde yaşayan doğa ile bağını koparmamış kabilelerin bildiği gerçekler olabilir. İster fantastik dünyanın uydurması diyelim ister geçmiş zamanın bize bıraktığı bilgelik. Gerçek şu ki artık dengeyi çok fazla bozmuş durumdayız.
Dünyanın değişimini ve hâlâ bir umudu olduğunu böylesi güzel kaleme alan kitaplarla tanışsın her çocuk. Artık çözümler tabii ki çocukların elinde olan bir şey değil. Şu andan itibaren hepimizin elinde. Fakat ben bireysel çözümler ile kendimize çok da yüklenmemiz gerektiğine inanmayanlardanım. Sorun küresel firmaların yarattığı sorunlar. Bizim on dakika daha fazla duş almamız değil. Bütün yeraltı suları ki çok uzağa bakmaya gerek yok ülkemizde madenler tarafından yok ediliyor. Ya da uluslararası firmalar tarafından el konuluyor. İşte bizler tam olarak bunun karşısında olmalıyız. Başka bir dünya yok bunu unutmadan.
Zamanın bilgeliğinden, günümüze kadar ulaşan her şey çok kıymetli. Teknoloji iyi güzel fakat bu değil ki doğayı yok saymaya hakkı var. Doğa ile uyumlanmayı yeniden öğrenmeye ihtiyacımız var. Aynı zamanda doğa ile uyumlu yaşamları yok etmemek zorundayız. Doğayı koruyan, rüzgârın sesini dinleyen, suyun ruhunu yakalayan çocuklar sarsın dört bir yanımızı. Keyifli okumalar olsun…
Yazar: Delâl Arya
Resimleyen: Öykü Akarca
Yayınevi: Can Çocuk
Songül Bozacı
İlk yorum yapan siz olun