İnceleme: Sevim Şentürk
Albert Einstein için ‘tüm zamanların en iyi fizikçilerinden’ tanımlaması yapılır. Bu adlandırma doğru. Çünkü ünlü bilim adamının şöhreti hâlâ ve artarak devam ediyor. Onun hayatı, kurguladığı ‘izafiyet teorisi/görelilik kuramı’ üzerine çekilen filmler, yazılan kitaplar, kaleme alınan makaleler bunun böyle olduğunu gösteriyor bize. İşte, Cornelia Franz’ın hayal gücüyle şekillendirdiği Einstein’in Hayatını Nasıl Kurtardım?, Timaş İlk Genç kitaplığında okuyucuyla buluştu. Eserin, ‘Özgür Romanlar’ dizisinde yer alması ayrıca anlamlı bir başlık olmuş. Cornelia Franz ile ilgili bir iki cümle kuralım: 1956 Hamburg doğumlu Alman yazar, Türkçeye çevrildiği çocuk ve ilk gençlik eserleriyle tanınıyor. Çevirmen Tuvana Gülcan için de şunu söyleyelim: Mütercim, uzun yıllar Almanya’da yaşadığını belli edercesine metni çok güzel işlemiş. Kurgu kadar dil de akıcı çünkü.
Einstein’la Zamanda Yolculuk!
Genel hatlarıyla söylersek; hikâye şöyle: Tarih: 28 Şubat 2020, Atlantik Okyanusu’nda gece yarısından hemen önce. Babası, 12. doğum günü için kahramanımız Emily’yi New York’a bir tekne gezisine çıkarır. Seyahatine büyük bir heyecanla başlayan Emily, kendini bir anda göçmen gemisinde bulur ve zaman tersine akmıştır. Yıl 1913’tür! Üstelik Emily’nin babası yanında değildir. Ancak bu geçmişe yolculukta Emily tek başına da değildir. 2016’da farklı amaçlarla gemiye binen Lorenzo ve Malik de Emily’yle aynı kaderi paylaşacaktır şimdi. Bu iki çocuk, gemi New York’a vardığında bir yangın çıkacağını söyler. Kahramanlarımız bu felaketi engelleyip; yaşadıkları yıla dönmenin yolunu bulmak zorundalar. Ve bu konuda onlara yardımcı olabilecek tek bir kişi vardır: Albert Einstein!
Zamanda yolculuk adına çok ince ve iyi düşünülmüş bir fiction okuyoruz. Anlatının en önemli özelliklerinden biri bence şu: baş kahramanımız haricindeki karakterlerin de oldukça sağlam işlenmiş ve rollerinin yazar tarafından iyi paylaştırılmış olması. Bölümlerin kısa olması, hitap ettiği yaş grubu için olumlu bir özellik. Yine, Türkçedeki ismiyle söylersek; Aynştayn’ın sözleri bölüm başlarında epigraf olarak yer alıyor. Bu raptetme de çok yerinde olmuş; çünkü böylece ünlü fizikçinin hayat, zaman ve insan hakkında söylediklerini de öğrenmiş oluyoruz.
Karakterler, ‘En İyi Arkadaşınız’
Cornelia Franz’ın anlatısı dinamik, enerjik ve hızlı. Cümleler arasındaki hareketlilik dikkatten kaçmıyor. Bu hareketliliğin de üç yönü: Gerilim, gizem ve komedi. Bu levhaları takip ettiğinizde, kendinizi güzel bir hikâyenin içinde buluyorsunuz. Bu biraradalık yerinde ve dengeli bir şekilde sunulmuş okura. Sadece bölüm başlarında değil, hikâyenin birçok yerinde Einstein’a ait alıntılar var. Evet, yazarın akıcı dili ve güçlü anlatımı, en az kurgu kadar kitabın iddiasını yansıtıyor.
Özetle; Einstein’in Hayatını Nasıl Kurtardım?, gerçek malzemeyle örülü (mesela İmparator ve Queen Mary 2 tarihte de olan gemiler) bir kurgu sunuyor okuyucuya. Birbirlerinden farklı zamanlarda yaşamış beş çocuk; geçmiş-şimdiki-gelecek zamanları kapsayan arkadaşlık, vefa, yardımlaşma gibi pek çok insanî duyguyu aşılıyor. Okur, sayfaları çevirdikçe karakterleri ‘en yakın arkadaşı’ymış gibi hissedecek. Yazar, bu perspektifinden dönem hakkında eserin geneline yedirilmiş bilgilendirmede bulunuyor, farklı bir düşünme sistemi oluşmasını sağlıyor.
İlk yorum yapan siz olun