Merhaba Esra Hanım. İlk olarak bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
İstanbul doğumluyum. İlkokul eğitimimi aldığım yıllarda İzmir Devlet Konservatuarı’nda yarı zamanlı öğrenci olarak bale eğitimine başladım. Klasik bale ile birlikte, piyano ve tiyatro gibi eğitimleri yan meslek dersleri olarak gördüm. İlk iş hayatıma lise eğitimi esnasında, İzmir Devlet Tiyatroları’nda sahnelenen “Boy Friend” isimli müzikal tiyatroda yer alarak başladım.
İşletme eğitimimi tamamladıktan sonra özel bir şirkette çalışmaya başladım ve halen iş hayatına devam ediyorum.
Karma resim sergilerim oldu. Güzel sanatların her bölümünü çok severim ve yaratıcılık hayatımın merkezinde yer alıyor.
En büyük ilgi alanlarımdan biri de psikolojidir. Birçok eğitime katıldım.
Güç kaynağım gönüllü adanmışlıktır. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Zekeriyaköy Şube Proje Koordinatörü ve aynı zamanda derneğin mentorleri arasındayım. Yeniköy Rotary Kulübü dönem sekreteri, gelecek dönem başkanıyım. Son dönemde çalışmalarımı edebiyat üzerine yoğunlaştırdım.
Yakın zaman önce “Bubu Türkan Saylan’ı Anlatıyor” isimli çocuk kitabınız Doğan Kitap etiketiyle yayımlandı. Bu kitapla ayrıca “Yılın En Başarılı İlham Veren Kitabı” ödülünün de sahibi oldunuz. Bize kitabınızın ortaya çıkış hikayesini anlatabilir misiniz?
İlk çocuk kitabım olan “Yok Artık Çıp Çıp’ın Bale Pabucu” isimli kitabımın yazar telif haklarını yine ÇYDD “Anadolu’da Bir Kızım Var Öğretmen Olacak” projesine yönlendirmiştim. Kitabım yayımlandıktan sonra Genel Başkanımız Prof. Dr. Ayşe Yüksel’e gönderdim. Hemen arayan sevgili Başkanımız beni Şişhane’deki Genel Merkeze davet etti. Orada daha önce Prof. Dr. Türkan Saylan’ın da kullandığı, inanılmaz güzel enerjisi olan odada buluştuk. Sevgili Ayşe Başkanımız, bana Türkan hocamızın Bubu adında dünyalar tatlısı bir köpeği olduğunu, birbirlerini çok sevdiklerini fakat hocamızın vefatından sonra Bubu’nun depresyona girdiği ve çok kısa süre sonra da Bubu’nun da aramızdan ayrıldığını anlattı. Ve sözlerine, “Türkan Saylan ile ilgili kitaplar yazıldı ama siz Bubu’nun anlatıcı olduğu Türkan Saylan’ın biyografisinden yola çıkarak bir çocuk kitabı yazar mısınız?” diye teklif etmesiyle “Gerekirse yüz kere yazarım” diyerek bu muhteşem yolculuğa başladım.

Kitabın başlığı olan “Bubu Türkan Saylan’ı Anlatıyor” nasıl seçildi ve bu başlığı seçme sürecini anlatabilir misiniz?
Kitabı yazmaya başlarken aklıma direkt bu isim gelmişti. Daha sonra sevgili editörüm Keriman Güldiken ile yaptığımız toplantılarda da kitabı en güzel ifade eden ismin bu olduğuna karar verdik ve değiştirmedik.
Kitapta Türkan Saylan’ı çocuklara nasıl anlattınız ve onun yaşamından hangi özellikleri vurgulamayı seçtiniz?
Türkan Saylan’ın tüm çocuklara hatta yetişkinlere de ilham olması için yazdığım bu kitapta onun hayata bakışını, yaşam felsefesini ve yaptığı çalışmaları okuyarak, onu daha yakından tanıyacaksınız.
Değerli Türkan hocamızın önce doktor kimliğinden başlayarak, bu mesleğe kendini adadığını, nasıl bir özveri içinde olduğunu, hastalarından tüm hastane personeline karşı gösterdiği saygısını, sevgisini, her hastanın kendisi için eşit olduğu gibi konulara değindim. Ayrıca “Hastalara vermemiz gereken şey sadece hap değil, onlara umut verip, yaşama sevinçlerini tekrar oluşturmak yaratıcılığın ta kendisi değil mi” gibi hocamızın değerli sözlerine yer verdim.
Anadolu’da cüzzam taramaları için köy köy hatta katıra bile binerek mezralara ulaşmaya çalışırken okula gidemeyen sayısız kız çocuğu olduğunu fark etmiş olduğunu ve tüm çocukları öz çocuğu gibi gören Türkan hocamızın kızların eğitimi için çok büyük bir çaba harcadığından bahsettim.
Akşam yemeklerinden sonra hazine gibi korunan kitapların çıktığı, okuma saati yapıldığı. Bütün bunları yaparken de zamanı nasıl kullandığını, zaman yönetimine verdiği önemini göstermeye çalıştım.
İlk 2 kitabınızın da yazar telif haklarını aynı projeye verdiniz. Kız çocuklarının eğitimi konusunda hassas olduğunuzu görüyoruz. Bu konuda neler söylersiniz?
Eğitim şart! Özellikle kızlar eğitilmeli ki kimseye muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde durabilsinler. Onların doğurdukları, yetiştirdikleri de eğitimden payını alsın. Küçük bedenlerinin taşıyamayacağı yükler altında ezilmelerinden kurtarmak, eğitim vermek, meslek sahibi etmek çok önemli. Çocuk gelin ne demek! Onların yeri okullar.
Bu kitabınızın tüm yazar telif hakları da “Anadolu’da Bir Kızım Var, Öğretmen Olacak” projesine aktarılacak. Bu projenin amacı nedir?
ÇYDD 1997 yılında okumayan kızımız kalmasın diyerek başlattığı bu projeyle binlerce kızımıza burs imkanı sağlamıştır. Ülkemizde okullaşma oranın artması, çocuk gelinlerin önüne geçilmesi gibi konularda derneğimiz büyük bir hassasiyet göstermektedir. Özellikle kırsal bölgelerde yoğun çalışmalar yapmaktadırlar. Bu bölgelerdeki kızlarımızı okullarla nasıl buluşturabiliriz yoğun çabalar harcanmaktadır. Bugün “Anadolu’da Bir Kızım Var Öğretmen Olacak” projesinden burs alan orta öğrenim seviyesindeki bir kızımız üniversiteyi kazandığı takdirde, bir ışık da siz tutun projesiyle tekrar üniversite için burs almaya devam edecektir.

Çocuklara Türkan Saylan’ın hayatını anlatmak nasıl bir his?
Muhteşem bir his. Kitabı yazdığım dönem günde en az 10 saat çalışıyordum. Pazar günleri de dahil olmak üzere. O kadar severek yazdım ki anlatamam. Bilgisayarımın tuşuna basmamla sanki Arnavutköy’deki eve ışınlanıp tüm günümü Türkan Hoca’yla geçiriyordum. Benim değerli hocamızı tanımak gibi bir şansım maalesef olamadı ama sanki bu 2,5 aylık kitabı yazma sürecimde hep birlikte aynı evde yaşadık gibi hissediyorum.
Türkan Saylan’ın hatırasını yaşatma misyonunu sürdürmek için başka neler planlıyorsunuz?
Çocuk kitapları çok büyük bir güç. İnsanın kaderini değiştirir. Sunduğumuz görüşle çocuk aşılanır kulağına kar suyu kaçar. Öncelikle bu kitabın birçok çocuğun, gencin okuyup, rol model alması açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Elimden geldiğince kitabı duyurmaya ve kitap fuarlarında, kitapçılarda, okullarda, çocuk esirgeme kurumlarında… Söyleşiler yapıyorum. Tek tek çocuklara anlatıyorum. Ve bu etkinlikler devam edecek.
Türkan Saylan’ın hayatı ve mirası hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen okuyucular için önerileriniz nelerdir?
Bu kitabı okumaktan başlayabilirler. Sadece çocuk kitabı gibi düşünülmesin. Sonuç da Türkan Saylan’ın biyografisinden yola çıkarak yazılmış bir kitap. Bana geriye dönen o kadar çok yetişkin okurum var ki inanamazsınız. İncelemek için elimize bir aldık, 30. sayfada bulduk kendimizi ya da imza günlerinde torunlarını getiren anneanneler “Ben kendime de alacağım” diyerek imzalatanlar. Devamı ne zaman gelecek diye soranlar, bitince çok üzüldük diyenler o kadar çok ki. Türkan Hocamızın meraklı, heyecanlı köpeği Bubu’nun anlatıcı-kahraman olması kitaba neşeli ve pozitif bir ton katıyor.
Ayrıca derneğimize üye ya da gönüllü olarak görev alabilecekleri gibi etkinliklere de katılabilirler.
Röportaj için teşekkür ediyorum. Son olarak eklemek istedikleriniz?
Hocamızın son hayali 100 bin kız çocuğuna burs vererek eğitimlerine destek olmaktı. Şu anda 104 binlere ulaştık. Kendisinin kızlara olan mesajını ileterek sözlerimi sonlandırıyorum.
“Sen sevgili kızım, artık neden kız doğmuşum demeyi bırak. Olabileceğinin en iyisi olmayı hedefle! Ailen seni iyiye, daha iyi bir yaşama yönlendirmemişse, karşına bir yönder olarak kesinlikle bir öğretmen, çağdaş yol gösterici ufuk açıcı bir büyüğün çıkacaktır. Onu yüreğinle ve aklınla dinle. İşte o, senin koşullarında iken kabuğunu bir şekilde kıran ve sonra da sizlerin yolunu açmayı öz görev bilen bir benzerinizdir.”
Bu güzel röportaj için çok teşekkür ederim.
İlk yorum yapan siz olun