Aybüke Akyazı, 16 yaşında. Bursa’nın İznik ilçesinde yaşıyor. Şehir yaşamını hızlı ve kalabalık, parlak bir gürültü olarak tanımlıyor. Ama tercihi şehir hayatı yönünde.
Röportaj: Ayşe Gülay Hakyemez
Uykuyu sever misin? Nasıl rüyalar görürsün?
Evet uykuyu severim, rüyalarımda çoğunlukla kendimi görür, bir olayın içerisinde bulurum. Uykuyu sevmeme rağmen keşke uykuya ayırdığım vakti en aza indirebilsem.
Hayallerinden bahsetmek ister misin? En büyük hayalini anlatır mısın?
Hayalim ülkeme, milletime, insanlığa yararlı biri olmak, bu düzeni değiştirmek.
Nasıl bir meslek düşünüyorsun?
Siyasetçi olmak ile devlet adamı olmak birbirinden çok farklı şeyler… Ben “devlet adamı” olmak istiyorum. Atatürk gibi…
Proje ve hedeflerinden bahseder misin?
Hedeflerimde istediğim bölümü kazanmak var. Proje olarak bu ve önümüzdeki yıl akademik anlamda çok yoğun olacağım için aklımda bir proje yok fakat bu olamayacağı anlamına gelmiyor.
Hangi bölümü okumak istiyorsun?
Küresel siyaset ve uluslararası ilişkiler.
“İyi insan” tarifi yapabilir misin?
İyi insan kötünün de farkında olup iyiliği seçendir. Bence insan asla tamamiyle iyiliğe bürünemez.
“Kötü insan” tarifin?
Sevgisiz ve merhametsiz insan kötü insandır benim gözümde.
Dünyada neleri değiştirmek isterdin?
İnsanlığı değiştirmek isterdim, doğaya ve masumlara zarar veren herkesi yok etmek isterdim.
Sana göre bir okul nasıl olmalı? Hayalinde nasıl bir okul var?
Hayalimde müdür odalarının öğrenci sınıflarından daha şaşaalı olmadığı, öğrencinin hayatının gireceği ezber sınavlarında belirlenmediği, kişinin net sayılarından önce o mesleğe uygun olup olmadığı bakılan bir okul ve sistem var.
Büyüklerden istediklerin var mı? Neler söylemek istersin?
Çok bir şey değil sadece içinizdeki inancı ve sevgiyi kaybetmeyin, ışığımızı söndürüp bize engel olmayın.
Nasıl kitaplar seviyorsun? En son okuduğun kitap hangisi?
Diğer sayfayı okumak istetecek her kitabı sevebilirim, belli bir kalıbım yok. En son okuduğum kitap Duygu Asena’nın “Aslında Özgürsün” kitabı idi.
“Aslında Özgürsün”de etkilendiğin bölümler hangileriydi?
Berna’nın dünyaya bir çocuk getirmek istemesi, Belgin’in evli ve çocuğu olduğu için basılmış karakterini yenip hala bir şeyler başarabileceğini göstermesi.
Nasıl filmler seyrediyorsun?
Komedi, korku, aksiyon genelde seçtiğim türler.
Yaşıtlarına önereceğin kitap ve filmleri alabilir miyiz?
Yaşıtlarıma “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” kitabını önerebilirim. Küçük kardeşlerime ise Roald Dahl’ın “Matilda” adlı kitabını önerebilirim. Çocukken çok kez okumuştum.
Yaşadığın şehirde en çok nelerden hoşlanıyorsun? Neleri sevmiyorsun?
Yaşadığım yerin tarihi güzelliğini, sakinliğini ve huzurunu seviyorum. Fakat zaten burada doğup burada büyüdüğüm için bana küçük ve yetersiz gelmeye başladı. Hadi sinemaya, hadi tiyatroya vs. diyebileceğim bir durum yok burada. Bence İznik gençlerden ziyade sessizliği ve huzuru seven yaşlıların ilçesi. Aynı zamanda çocuklarımız için de gayet güzel bir yer.
İznik’in çini atölyeleri seni çekmiyor mu? Çini sanatına ilgi duymadın mı?
Küçükken yaptığım minik uğurböceği dışında hiç yapmadım. El becerim pek olmadığı için güzel eserler çıkacağını sanmıyorum. Evet ilgi duydum. Yapan birini gördüğümde hep yapmak için heveslenirim.
Uğraştığın bir sanat dalı/hobi var mı? Nasıl başladın?
Hayatımın belli dönemlerinde edindiğim hobilerim oldu fakat sürekliliği gelmedi. Şu an ilgilendiğim bir hobim ya da ilgilendiğim bir sanat dalı yok.
Takip ettiğin sanatçılar var mı? Kimler?
Çok sıkı takip ettiğim sanatçılar yok fakat takibe aldığım Cemil Nalçakan, Gülse Birsel gibi isimler var.
Sence hayatın anlamı nedir?
Hayat, tekrarı olmayan bir nefestir farkına vardığımız anda tamamen değişir.
Seni en çok mutlu eden şeyler neler?
Beni istediğim şeyler mutlu ediyor mesela sevdiklerimle beraber olmak ya da yapmak istediğimi başarmak.
En çok sevdiğin, en çok öfkelendiğin, en sevmediğin, en özlediğin şeyler nedir?
En kötü anımı bile hissederek yaşamak en sevdiğimdir.
Haksızlık en öfkelendiğim.
Hoşlanmadığım şeylerin etrafımda olması en sevmediğim durumdur.
En özleyeceğim anılarımı şu an biriktiriyorum sanırım…
Köy ve şehir yaşamı arasındaki farkları anlatır mısın? Hangisi sana yakın?
Binalar ve ağaçlar… Köyde de şehirde de belli bir koşuşturmaca var aslında. Köy yaşantısı şehirlerin kalabalığından, gürültüsünden arınmış, sade ve huzurlu bir rutindir. Şehir yaşamı ise hızlı ve kalabalık, parlak bir gürültüdür. Benim tercihim şehir hayatı yönünde.
Işığa yürüyen bir genç insan gördüm bu satırlarda.. Başı dik, alnı ve zihni açık..
“ Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” yarınlara..