Çocuklarla Konuşmalar – 9
Röportaj: Ayşe Gülay Hakyemez
Uğur Ata Yiğitalp, 7 yaşında, Antalya’da yaşıyor. Bilim insanı olup insanların çok uzun yıllar sağlıklı yaşamasını sağlamak istiyor…
Yaşadığın şehirde en çok nelerden hoşlanıyorsun? Neleri sevmiyorsun?
Yaşadığım şehirde en çok deniz olmasından hoşlanıyorum. Antalya’nın doğası çok güzel. Gün batımı ve dağların görüntüsü de çok güzel. Kışın kar yağmamasını sevmiyorum.
Dünyada neleri değiştirmek isterdin?
Dünyada corana virüsün bitmesini, insanların ve hayvanların evsiz kalmamalarını, avcıların hayvanları avlamamasını, insanların doğanın dengesini bozmamasını isterdim.
Uykuyu sever misin Uğur? Nasıl rüyalar görürsün?
Uykuyu severim. Ama geç yatmayı seviyorum. Rüya görmüyorum, görsem de hatırlamıyorum.
Hayallerinden bahsetmek ister misin? En büyük hayalin nedir?
En büyük hayalim büyüdüğümde bilim adamı olmak. Ayrıca çizgi kahramanlar Flash ya da Sonic kadar hızlı olmak isterdim. Çünkü koşmayı çok seviyorum. Miles Morales oyunundaki gibi Spiderman olmak, kötü insanları yakalamak isterdim. Görünmez olurdum. Ayrıca havada ağ ata ata dünyayı gezmek isterdim.
Nasıl bir okul hayal ediyorsun?
Gökkuşağı renginde rengarenk bir okul hayal ediyorum. Okulda mutlaka dondurma dükkanı olmalı, kışın sahlep ve ballı ıhlamur, yazın da dondurma satılmalı. Tüm çocukların alabileceği uygun fiyata ya da ücretsiz verecek. Bahçesinde çocuk parkı, basketbol sahası, içinde kapalı spor salonu ve kapalı yüzme havuzu olmalı. Arkadaşlarımla oynamayı çok seviyorum. Teneffüsler on dakika yetmiyor. Daha uzun olmasını ve oyun dersi olmasını istiyorum. Hobi odaları olsun isterim. Karate, yoga, satranç, kodlama gibi. İsteyen istediği hobi ile ilgili ders alsın.
Hayatın anlamı nedir sana göre?
Bana göre hayatın anlamı keyif almak. Sevdiklerimle iyi vakit geçirmek.
“İyi insan” sence nasıl bir kişiliğe sahip insandır?
İyi insan iyilik yapar, yalan söylemez. Yardımseverdir. Tüm canlılara iyi davranır.
Sevdiğin oyunlardan söz eder misin? En çok hangi oyunu seviyorsun?
Küçüklüğümden beri puzzle, lego hatta teknik lego yapmayı çok seviyorum. Kendi yaşıma göre olanlar basit geliyor. Büyükler için olanları tercih ediyorum. Eski lego parçalarımdan oluşan yedek parça kutum var. Onlarla kafama göre bir şeyler yapmayı, mevcut legolarımın eksiklerini tamamlamayı seviyorum. Bilgisayarda da şehir kurma oyunlarını ve kelime oyunu oynamayı seviyorum.
Arkadaşlarımla yerden yüksek, kovalamaca, Brawl Stars ve corona virüs yokken yüzme havuzunda suyla oynamayı seviyordum. Ailemle saklambaç, körebe, kovalamaca oynuyor, karate yapıyoruz. Tek başımayken lego, puzzle, Tiles Hop (atlayarak müzik çaldırma oyunu) ve kelime oyunu oynuyorum.
Nasıl kitaplar seviyorsun? En son okuduğun kitap hangisi?
National Geographic Kids ve Tubitak Bilim Çocuk dergileri gibi hayvanlarla ve bilimle ilgili, yeni bilgiler öğreneceğim kitapları seviyorum. Okurken beni güldüren ve yeni şeyler öğreten kitapları da seviyorum. En son okuduğum kitap Şirin kitap serisinden ‘’Fransa’da Büyük Fiyasko‘’ idi.
İzlediğin filmlerden de bahsedelim..
Spiderman, Sonic, Rafadan Tayfa – Göbeklitepe filmlerini izledim. Göbeklitepe’yi çok merak ediyorum. Oraya gidemedim ama Patara Antik Kenti gördüm.
Merak duyduğun şeyler nedir?
Nesli tükenmiş hayvanlar, şimdi yaşayan hayvanlar ve uzay merak ettiğim konular. Annemle haftada birkaç gün araştırma etkinliği yapıyoruz. Merak ettiğim konuları birlikte araştırıyoruz. Artık araştırma defterime not almaya başladım.
Neler öğrendin en son?
Nesli tükemiş Megolodon köpekbalığının boyu 15-16 metre. Ağırlığı 40 ton civarında.
Köpekbalığının dişinin arkasında yedek dişi varmış. Beslenme sırasında dişi kırılırsa birkaç gün ile birkaç hafta arasında yerine o yedek diş geçiyormuş. Bu yüzden de internette birçok köpekbalığı dişi satılıyormuş. Ahtapotların kanının rengi de maviymiş… Astronotların uzun uzay yürüyüşleri için kasklarının içinde yüksek enerjili çikolata ve suları varmış…
Ne kadar ilginç… Başka neler araştırdın?
Keşfedilecek ve bulunacak çok şey olduğuna inanıyorum. Örneğin İnsan vücudunda yaşayan bir mikrop için belki de tüm dünyası yaşadığı o vücut olabilir. Çünkü bu kadarını görebiliyor ve anlıyordur. Ya insanlar? Duyu organları ve teknolojik buluşlarıyla farkedebildikleri çok kısıtlı ise. Keşfedemediği, farkedemediği çok şey varsa?
Haklısın… İnsanoğlu hakkında daha araştıracak ve keşfedecek çok şey var… Nasıl bir meslek düşünüyorsun?
İleride bilim insanı olmak istiyorum. İnsanların çok uzun yıllar, sağlıklı yaşamasını sağlamak ve kötü insanları iyi insanlara dönüştürecek buluşlar yapmak istiyorum.
İnşallah Uğur… Peki Korona günlerinde evde neler yapıyorsun?
Evde ödevlerimi yapıyorum, ders çalışıyorum. Okul projelerine katılmayı ve etkinliklerini yapmayı seviyorum. “Keyifli Atölyem” projesinde çalışıyoruz. Ebru, kilden yaprak tabak , kağıt hamurdan heykel ve el kuklası yaptım.
‘’Damlaya Damlaya Çöl Olur’’ projesinde suyu tasarruflu kullanmamız gerektiğini, su kaynaklarının kısıtlı olduğunu öğrendik. Hem biz çocuklar hem de ailelerimiz için önemli bir proje bu.
“Matematikçe Öğreniyorum” projesinde ise eğlenerek şarkı söyleyerek, problem kurarak matematiği öğreniyoruz.
Etkinlik yaparken bana gerekebileceğini düşündüğüm birçok malzemeyi koyduğum kutum var. Ona mücevher kutum diyorum. Oradan çıkan malzemelerle bir şeyler yapmayı seviyorum. Mesela Mars yüzeyini araştıracak arazi arabası yaptım. Bunlar dışında merak ettiğim konuları araştırıyorum. Kelime oyunu oynuyorum. Puzzle, jimnastik yapıyorum. Haftasonu sitemizin bahçesinde bisiklet sürüyorum. Evde büyüklerimle saklambaç oynuyor karate yapıyoruz. Çizgi film izliyorum, anne ve babamın belirlediği süre kadar bilgisayardan oyun oynuyorum, bazen süreyi aşabiliyorum. Ama yine de sıkılıyor bir an önce coronanın bitmesini diliyorum.
Doğa ile ilgili ile neler yapmak isterdin?
Deniz kenarında bahçeli bir evde yaşamak ve bir kedim bir köpeğim olsun isterdim. Doğayı korumak isterim. Geçende çiçek ektim. Çiçek ve fidan ekerek doğaya devamlı faydalı olmak isterim. Su yataklarına alarm sistemi gibi bir şey kurulmasını isterdim suda olumsuz yönde değişme olur olmaz ilgili yerlere haber verir böylece..
Hayvanlarla aran nasıl? Sana neler anlatıyorlar?
Hayvanlarla aram iyi. Anneannemin tekir cinsi İstanbul isimli kedisi var. Onu çok seviyorum. Anneannem yeni eve taşınınca İstanbul çok huzursuzdu mutlu olsun diye ona babamla kedi evi aldık. Teşekkür eder gibi bacağıma sürtünüp benim sevmemi bekledi sonraki günlerde de kedi evini kullandı. Mutlu gözüküyor. O mutlu olunca ben de mutlu oldum. Sokakta hayvan görünce kendimi tutamıyorum. Sevmek istiyorum. Hayvanlar doğanın dengesi. Hepsinin doğaya bir faydasının olduğunu düşünüyorum. Onları korumalı ve yaşam alanlarına saygılı olmalıyız.
Büyüklerden istediklerin var mı? Neler söylemek istersin?
Anneme babama bir kardeş istediğimi söyledim. Yazın tatile gitmek ve çok gezmek istiyorum. Tüm büyüklerimden Coronayı umursamalarını ve önlem almalarını istiyorum.
Haberlerde bazen kötü haberler duyuyorum. Ailem hemen kanalı değiştiriyor. Büyüklere kavga etmeden uyum içinde yaşamalarını söylerdim. Tüm canlıları sevmelerini söylerdim.
Duygularından bahsetmek ister misin? En çok sevdiğin, en çok öfkelendiğin, en gıcık olduğun, en sevmediğin ve seni en çok mutlu eden şeyler neler?
En çok sevdiğim ailemle vakit geçirmek ve onlara sarılmak.
Arkadaşlarımla pek görüşemiyor, eve çağıramıyor, okula ve yüzme kursuna gitmiyorum. Evde çok sıkılıyorum. Buna annemin ve babamın kuralları da eklenince hem üzülüyor hem sinirleniyorum.
Tek başıma oynadığım bilgisayar oyunlarında kaybettiğimde gıcık oluyorum. Hele bu üst üste olursa daha da gıcık oluyorum.
En sevmediğim coronadan dolayı arkadaşlarımla görüşememek ve uzaktan eğitim.
En sevdiğim şeyler anneannemin bize gelmesi, ailece yaz tatilinde otele ve Tekirdağ’a dedemlere gitmek.
Yüreğinize sağlık. Çocuk öğretmenlerle bizi buluşturduğunuz için teşekkürler.
Cok güzel ve akıcı bir röportaj olmuş. Gençleri hayallerini anlatabilmesi çok önemli bir geçiş noktasıdır diye düşünüyorum. Umud ediyorum daha temiz bir dünya gençlerin sayesinde olsun.
Çok teşekkürler bize güzel hayaller kurmak için ilham verdiğiniz için.