İnceleyen: Songül Bozacı
Hayatın anlamını sorgulamayan var mıdır bilinmez ama sorgulayanlar için oldukça güzel bir kitap bu haftanın konusu. Yazarın ön söz notunda yediden yetmişe herkese uygun bir kitap yapma fikri ve kitabı istediğiniz sayfalardan okuyabilme özgürlüğü için çabaladığı bilgisi yer alıyor. Hayat diyor, her an mevsimler gibi değişebilir. Kitabın kahramanlarının yolculukları da öyle, bazen güneşli bir gün bazen karlı bir günde geçiyor.
Sizleri bilmem ama ben günümüz dünyasının safsatalara verilen ilgisinden ve simülasyon çağının yarattığı içi boş her şeye verilen değerlerden oldukça yakınan biriyim. Hayatın anlamını arama yolunda her şeyin mubah olduğu, herkesin bilge olduğu, ezber ve birbirini tekrarlayan süreçlere maruz kalmak çok can sıkıcı. Bu kitabın bir nebze bu ezberi bozan bir tarafı var. Öncelikle yazarın ben kim oluyorum ki diye bir sorgulaması var ki bu çok değerli. İkinci olarak kendisi de çok şaşırmış kitabının bu kadar ilgi duyulmasına. Ama işte çağ böyle bir şey, biri sevince otomatik herkesin sevmesi gerektiği mantalitesi gelişiyor. Özgün bir çalışma olmuş. Hem desenlerin verdiği sıcacık hissiyat hem karakterlerin yolculuklarında geçen diyaloglar, kendimize hatırlatacağımız ya da sorgulayacağımız bir dolu şeyi çağrıştırıyor. Belki bildiğimiz belki hiç o açıdan bakmadığımız diyaloglar ile sıcacık bir bağ kuruluyor kitap ile. Yazarın önsöz yazıları okuma yolculuğu için fikir açıcı. Dört karakterde kendini bulduğunu belirtiyor. İç dünyamızda da her bir duygunun yarattığı başka bir durum oluyor. Her bir durumu anlatan başka bir karakter ile özdeşleşiyor okuyan.
İlk tanıştığımız karakter “Çocuk”. Çocuk yalnızlığı ile baş başa iken “Köstebek” ile karşılaşır. Köstebek çok küçüğüm der, çocuk “ama çok büyük fark yaratıyorsun” der. Arkadaşlığın önemini sanırım bundan daha yalın bir cümle anlatamazdı. Okudukça, resimlerle birlikte sayfaların yarattığı duygu ve öğretileri çok güzel.
Her çizimin geçen zamana yaptığı atıflar oluyor. Ne kadar bir zaman geçiyor okuyucuya bırakılmış. Belki aylar belki haftalar belki saatler geçiyor bilemiyorsunuz. Sözlerin olmadığı bölümler görsel okuma ile oldukça şey anlatıyor. Dostluk, dayanışma, bir arada olma hali, deneyimlerin paylaşılması, düşünülenler ve gerçekler hepsi yan yana.
Çocuğun hayat yolculuğunda korkuları ve cesareti öğrenme aşamaları köstebeğin deneyimlerini aktarması ile devam ediyor. Sonra vahşi doğanın içine girdiklerinde ölüme terk edilmiş bir Tilki ile karşılaşıyorlar. Tilki, ölümün yakın olmasını bilmeden köstebeğe zarar verebileceğinden bahsediyor ama köstebek gerçekleri başka yorumluyor ve onu özgürlüğüne kavuşturuyor. Tabii ki ilerleyen sayfalarda bu arkadaşlığın güzel dönüşümleri olduğunu görüyoruz. Olaylara nasıl tepkiler verdiğimizin, bizim için bir özgürlük olduğu bölümü en sevdiklerimden oldu. Hayat tamamen herkesin bakış açısı ile değişebildiği gibi bazen bu bakış açılarının yarattığı güzelliklerle de değişebiliyor.
Kendimizi sevmek, kendimizi bilmek ile başlar. En eski felsefi öğretilerden biridir bu. Kendini Bil! Kendini bilmeyenlerle doldu çağımız. Belki bilmeyi de bilmiyorlardır. Belki böylesi bir kitap ile farkına varacaklardır kim bilir?
Çocuk, Köstebek ve Tilki’nin yolculuklarına en son “At” katılıyor. At, çocuğa ve okuyucuya cesaret etmeyi, bir arada olmanın verdiği gücü, yardım istemenin aslında pes etmemek olduğunu, gözyaşlarımızın bizi büyüttüğünü ve nice başka şeyleri öğretiyor. Her diyaloglarında kendileri ile yüzleşmeleri kendilerinde oluşan değişimleri paylaşmaları çok anlamlı.
Hayat yolunda karşımıza böylesi güç veren dostlarımız olur umarım. Sıradan olmanın güzelliğini, sarılmanın gücünü, bir arada olmanın yüceliğini gösteren güzel kesişmelerle dolsun yolculuğumuz. Pes etmeme gücünü her gün yüreğimizde bulduğumuz yarınlarımız olsun. Bazen yönetemeyeceğimiz bizi aşan durumlarda yanı başımızda olanların kıymetini daha çok bildiğimiz yarınlar için her çocuk ve yetişkinin keyifle okuması dileğiyle…
Kitabın adı: Çocuk, Köstebek, Tilki ve At
Yazan ve Çizen: Charlie Mackesy
Çevirmen: Tankut Baler
Yayınevi: Mundi Kitap
İlk yorum yapan siz olun