Ada Sevan Temel, 10 yaşında, Ankara’da yaşıyor. Akşam olunca uyumak, sabah olunca uyanmak istemeyenlerden.. Her mevsimin tadını doğada çıkarmaktan yana…
Röportaj: Ayşe Gülay Hakyemez
Dünyada neleri değiştirmek istersin?
İnsanların doğaya karşı duyarlı olmalarını isterim. Böylece küresel ısınma bitebilir. Doğa daha temiz olur. Deniz canlılarının soyu tükenmez. Pet shop’ların olmamasını isterdim. Hayvanat bahçelerinin ve yunus parklarının kapatılmasını isterdim. Herkesin eşit hakları ve hayatları olsun isterdim. Savaşların sona ermesini isterdim. Sokak hayvanlarının olmamasını isterdim. Onlar da bizim gibi güzel bir hayat yaşamalılar.
Uykuyu sever misin? Nasıl rüyalar görürsün?
Aslında akşam olunca uyumak istemem ama sabah olunca da uyanmak istemem. Genellikte rüyalarımı hatırlamıyorum. Daha küçük yaşlarda rüyalarımı hatırlıyordum. Ama artık hatırlamaya çalışsam da hatırlayamıyorum. Günüm kötü geçince kötü rüyalar görüyorum. Günüm güzel ve eğlenceli geçince ise güzel ve huzurlu rüyalar görüyorum. Çok küçükken bir rüya görmüştüm. Rüyamda yazlığımızdaydık ve en iyi arkadaşım Neris kaybolmuştu. Onu aramaya çıkmıştık. Ardından herkes kaybolmuştu. Bu rüyadan çok etkilenmiştim. Hala hatırlıyorum.
Hayallerinden bahsetmek ister misin? En büyük hayalini anlatır mısın?
Benim birçok hayalim var. Nereden başlasam bilemiyorum. Büyüyünce ünlü bir ressam ve mimar olmak istiyorum. Evleri nasıl yapacağımı çizecek, sonra da üstünde değişiklikler yapacağım. Ben Fransızca eğitim veren bir okula gidiyorum. En iyi arkadaşım Neris de konservatuara gidiyor. Onunla beraber Fransa’da yaşamak istiyoruz. Kocaman bir villada yaşamak istiyoruz. Ailemizi Fransa’ya getirecek kadar kocaman bir villa! Resim atölyesi, müzik stüdyosu, kütüphanesi olan… Belki resim veya müzik dersleri de verebiliriz. Ne de olsa kocaman bir villa…
Proje ve hedeflerinden bahseder misin?
Ben bu aralar dijital resim yapmaya merak saldım. Hatta küçük bir animasyon yaptım. Bu animasyonu biraz daha geliştirmek isitiyorum. Bir film gibi! İzlediğimiz diziler gibi! Çok uğraştıracak ve zaman alacak olsa da bunu yapmak istiyorum.
Nasıl bir meslek düşünüyorsun?
Ben mimar ve ressam olmak istiyorum. Mona Lisa kadar ünlü bir resim olmasa bile en azından bilinen bir resim yapmak istiyorum. Resim yapınca kendimi iyi hissediyorum. Düşüncelerimi ve hislerimi küçük kağıtlara yansıtıyorum. Bu aralar genellikte kız resimleri çizmeyi seviyorum. Mimar olunca da resim yapabilirim. Evler çizerim. Aklımda canlandırdığım mobilyayı, duvarların nereye geleceğini veya evin dış görünüşünü çizerim. Dijital oynadığım Minecraft ve ya Bloxburg’de evi en baştan yapıyorsun ve nasıl yapacağına sen karar veriyorsun. Aslında mimar olmak buradan aklıma geldi. Çünkü ev yapmayı çok seviyorum ve bence eğlenceli. Hatta televizyonda da bu tarz programlar seyretmeyi çok seviyorum. “Büyük Tasarımlar” programı en sevdiklerimden biri. Çok büyük evler, yaşam alanları tasarlayıp, bunu sıfırdan kendileri inşa ediyorlar. Yaptıkları evlerin neye benzeyeceğini hep merakla bekliyorum.
Resim yapmaya nasıl başladın?
Küçüklüğümden beri resim yapmayı çok seviyorum. Bütün resimlerimi dolabımda hala saklıyorum. Resime çoğu çocuk gibi çok küçük yaşlarda başladım. Hala birçok resim yapıyorum. Yaptığım resimlerden en sevdiklerimi dolabımın üstüne asıyorum. Pandemiden önce resim kursuna gidiyordum. Karakalem çalışması yapıyorduk. Karakalemden çok keyif alıyorum ama asıl sevdiğim kız portreleri çizmek.
Takip ettiğin sanatçılar var mı? Kimler?
Takip ettiğim bir sürü sanatçı var. En çok sevdiklerim Gustav Klimt, Van Gogh, Leonardo Da Vinci. Sonra Munch, Picasso, Johannes Vermeer ve Frida.
Hangi eserlerini seviyorsun?
Vermeer’in en sevdiğim eserleri İnci Küpeli Kız, Delft Manzarası. Picasso’nun Rüya, Güvercinli Çocuk, Dora Maar’ın portresi, Mandolinli Kız. Munch’un da en çok Çığlık, The Brooch, Sick Mood at Sunset eserlerini beğeniyorum.
“iyi insan” tarifi yapabilir misin?
Bence iyi insan iyi kalpli olmalı. Doğayı korumalı. Hayvanları incitmemeli. Cinayet, soygun gibi işlere bulaşmamalı. Yere çöp atmamalı. Herkese eşit davranmalı. Küçüklere bir gelecek bırakmalı. Dost sever olmalı. Arkadaşlarını incitmemeli.
“Kötü insan” tarifi de rica etsem..
Bence kötü insan cinayet, soygun gibi işlere bulaşan biridir. Kötü kalpli olan, doğayı korumayan, hayvanlara zarar veren, hep kendini düşünen insan bence kötüdür.
Sana göre bir okul nasıl olmalı? Hayalinde nasıl bir okul var?
Benim hayalimdeki okul bir ormanda. Karşısında bir göl var ve bu göle öğrenciler teneffüste giriyor. Okul binasının en yukarısına çıktığında hayatında hiç göremeyeceğin kadar güzel bir manzarayla karşılaşıyorsun. Öğretmenler güler yüzlü. Öğrencilerin özelliklerine göre dersler oluyor. Bir sürü ödüllü soru var. Eğer müzikte yeteneği varsa koro dersine, sporda yeteneği varsa spor dersine veya oyunculukta yeteneği varsa oyunculuk dersine giriyor. Hava güzel olduğunda nehirin arkasındaki parkın yanında çimenlik alanda piknik yapılabiliyor. Resim dersi çimenlik alanda yapılıyor. Böylelikle öğrenciler o nefis manzarayı çizebiliyorlar.
Nasıl kitaplar seviyorsun? En son okuduğun kitap hangisi?
Ben en çok bilim kurgu, fantastik ve aksiyon içeren kitapları seviyorum. Okuduğum ve sevdiğim kitaplardan bazıları Harry Potter, Narnia Günlükleri, Fantastik Canavarlar, Momo, Kum Kurdu, Eyvah Sorular Kayboldu, Dünyanın Merkezine Yolculuk, Ah Şu Gizemli Günler, Gülümse, Ay Işığını İçen Kız… Şu an Harry Potter’ı okuyorum. Aslında filmini seyretmiştim ama kitapta bir çok detay var. Filmde hiç bahsedilmeyen anlar var.
Nasıl filmler seyrediyorsun?
Ben en çok bilim kurgu, fantastik ve aksiyon filmler seviyorum. En sevdiğim filmler Harry Potter, Avengers, X-men, Fantastik Canavarlar. Ayrıca ilham veren filmleri de seviyorum. Mesela Billy Elliot. Bu filmde Billy diye bir erkek çocuk var. Billy’nin babası erkekler boks, kızlar da bale yapar diyor. Ama Billy bale yapmak istiyor. Boksa gitmek yerine gizlice bale dersi alıyor. Babası bunu öğrendiğinde Billy’e çok kızıyor ve onu dinlemiyor bile. Billy yine de hayallerinden vazgeçmiyor. Babası Billy’nin balede çok yetenekli olduğunu görünce Bill’den özür diliyor ve Billy’nin bale okuluna gitmesi için destek oluyor.
Çizgi film izler misin? Beğendiğin bir çizgi kahraman var mı?
Çizgi film izlemeyi severim ama bu konuda biraz seçiciyim. Hayao Miyazaki animasyonlarına bayılırım. Gökteki Kale ve Küçük Cadı Kiki en sevdiklerimden. Onun dışında She-ra, Sünger Bob Kare Pantalon, Mr Bean ve Pembe Panter sevdiğim çizgi filmler arasındadır.
Hayvanlarla aran nasıl? Sana neler anlatıyorlar?
Hayvanları çok severim. En sevdiğim hayvanlar panda, penguen, ayı, balina, yunus, kelebek, serçe, kedi, at, köpek. Hayvanlar çok doğallar. Hayvanlar çok özgürler. Ama hep insanlardan kaçıyorlar. Buna çok üzülüyorum. Bir çok hayvanın biz, insanlar yüzünden soyu tükendi. Hayvanları izlemeyi seviyorum. Sanki bir an için o hayvanla tanışmışım gibi hissediyorum. Ya da bir kaç dakikalığına bir hayvanla yer değiştirmişim gibi. Ne yaptıklarını, nasıl avlandıklarını gözlemlemek hoşuma gidiyor.
Yaşadığın şehirde en çok nelerden hoşlanıyorsun? Neleri sevmiyorsun?
Ankara’nın müzelerini seviyorum. Sanat müzelerine bayılıyorum. Klasik müzik konserlerini, müzikalleri çok seviyorum. Yüksek binalarını sevmiyorum. Üstelik etrafta çok az ağaç var. Bence yeşil alanlar çoğalmalı.
Büyüklerden başka istediklerin var mı? Neler söylemek istersin?
Büyüklerden ırkçılık yapmamalarını istiyorum. Başkalarını da düşünmelerini istiyorum. Doğayı korumalarını istiyorum. Hayvanlara zarar vermemelerini, bize de güzel bir gelecek bırakmalarını istiyorum.
Sence hayatın anlamı nedir?
Bence hayatın anlamı sevdiklerimizle huzur içinde yaşamaktır. Kimseyi incitmemektir. Hayatın keyfini çıkarmaktır.
Hayatın keyfi nasıl çıkar?
Her mevsimin tadını doğada çıkararak, yaratıcı bir şeyler yaparak, sevdiğim aktiveteler yaparak. Yazlığa gitmek beni mutlu ediyor. Ailemle, arkadaşlarımla vakit geçirmek beni mutlu ediyor. Denize girmek, oyun oynamak beni mutlu ediyor.
En çok hangi oyunu seviyorsun?
Evde olunca Roblox, Minecraft gibi dijital oyunlar oynuyorum. Dijital oyunlardan da en çok Roblox’u seviyorum. Ama dışarıda arkadaşlarımla körebe, saklambaç, yerden yüksek, yerde biri var, yakar top gibi oyunlar oynuyoruz. En çok yerde biri var ve saklambaç oynamayı seviyorum. Kutu oyunu oynamayı seviyorum. En sevdiğim kutu oyunu da monopoly…
En çok sevdiğin, öfkelendiğin, sevmediğin, en özlediğin şeyler nedir?
Ailemi, arkadaşlarımı çok seviyorum. Hayatımı çok seviyorum. Resim çizmeyi, ailemle, arkadaşlarımla oyun oynamayı seviyorum. Sinemaya gitmeyi seviyorum. Müzikal seyretmeyi seviyorum. Müze gezmeyi seviyorum. Hayvanlara veya insanlara zarar verilmesine çok öfkeleniyorum. İnsanların yere çöp atmalarına öfkeleniyorum. Irkçılık yapılmasına öfkeleniyorum. Haksızlığı sevmiyorum. Kabalığı, yalanı sevmiyorum. Kendini beğenmişliği sevmiyorum. Pandemi sırasında çok şey özledim. Sinemaya gitmeyi çok özledim. Müzikale gitmeyi çok özledim. Müze gezmeyi özledim. Klasik müzik konserine gitmeyi çok özledim.
Adacım, sorulara o kadar güzel cevaplar vermişsin ki alkışlamamak mümkün değil… Gurur duydum, gönül ister ki TV’de sizler için program yapılsın, canlı yayınlarda duygularınızı ifade edin. Kimbilir belki bazı büyükler, silkelenip, kendilerine gelir. Çünkü verdiğin yanıtların çoğu biz büyüklerin de özlemi… Hayallerini istediğin gibi huzurlu bir ortamda yaşaman en büyük dileğimdir. Karşına, her zaman yüreği sevgi dolu insanlar çıksın. Yolun ???? açık olsun canım…????❤️????
Umarım tüm dileklerin gerçek olur sevgili Ada, bu dunta sizler gibi çocuklarla yaşanılacak harika diyarlara dönüşüyor. 🙂